Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 20 March 2009

Abdullah öcalan neden bu haftaki basin aciklamasinda düzenlenmesi beklenen kurd konferansina karsi cikmaya basladi daha gecen haftanin imrali basin toplantisinidaki aciklamasinin mürekebi kurumus degildir

Sanırsam 2000'li yılların başlarıydı, hani şu ikide bir PKK nin isim değiştirdiği zamanlar. PKKnin konseyi genel bir [i]Kürd kongresi[/i] tasarladı, içinde tüm parti, hareketlerin yer alacağı bir oluşum. Hatırladıklarım, içeriğin fena olmadığı yani kaliteli bir şeydi. PKK yerine tüm hareketler tek merkezden Kürd halkının ulusal kader rotasını elinde tutacaktı. Bunu KNK olarak gerçekleştireceklerdi. Doğadaki eşya kanunu misali bu proje tabiî ki gerçekleşmedi, ve KADEK kuruldu. Peki o zaman tüm Kürdleri aynı çatı altına alacak ve konfederal tarz oluşum neden gerçekleşmedi. İşte bu noktayı araştıran ve cevabını bulan, hem PKKnin mantalitesinin çözer hemde bugunkü güncel çelişkileri anlar. Ben PKK Pantehonlarında yer almadığımdan, o zamanki gerçeklesen ayrıntıları fazla bilemeyeceğim. [b]Ama anlaşmazlık, herkesin tahmin edeceği gibi PKKnin pagan mantığından kaynaklandı.[/b] Oluşturulacak kongre ile gelişen temaslarda PKK diğer tüm oluşumlara KDP, YNK, PSK'de dahil şartlarını şöyle sıralamış. 1- Kongrenin ideolojik-siyasal çizgisi Öcalanın [i]Demokratik Uygarlık manifestosu[/i] esas alınacak. 2- Ulusal Kongrenin manevi başkanı Önder APO olacak. 3- Kürd halk önderi Önder APO olacak. 4- Kongrenin çoğunluğu PKK yapısından olacak. 5- HPG Kongreye bağlı olsada diğer Kürd askeri oluşumlar gibi ele alınmayacak, farklı bir misyon olarak ele alınacak.........vd Velhasıl, ben o zamanki tartışmalardan bunları hatırlıyorum. Tabiiki bu aptalıkları kimse dinlemedi, kimse bunu tartışmak için toplanma zahmetinde bile bulunmadı. Sonra, diğer partiler bu bileşimi destek vermedi diye eksik bilgilerle halka [i]'hain'[/i] olrak lanse edildiler. İşte bunları anlayan, yukarıdaki Öcalan ve konseyin neden bu kadar Kongreye küçümseyerek baktıklarını anlar. Deza inan, kongre bunların iradesiyle de gerçekleşede değişen bir şey olmaz. Onların derdi barış, çözüm... değil, yukarıda saydığım Pagan ve Sadist arzularıdır.

öncelikle belirteyimki Zinar mardini nin alintiladigi öcalan aciklamalarindaki dil cok acik..öcalan yine kiviriyor. bu aciklamalarda net olan iki sey var. 1-öcalan ve sürekasina ragmen kürd konferansi toplanacak ve belirli kararlar alacak bütün dünyayada kürdlerin konferans kararlari olarak duyurulacak buda öcalan PKK sinin isini zorlastiracak. PKK kuruldugu günden bu yana sürekli öncü güc karar organi ve diger kürd hareketlerinin bir bicimde ona tabii olmasini istedi. bunu her dönem siddet ve infaz , tehdit yöntemi yada malum TC devleti isbirligi icinde gerceklestirmeye calisti ya PKK ye tabii olunacak yada imha. Bu temelde PKK nin diger kürd hareketlerine yönelik saldirilarina onlarca somut örnek verilebilir. simdi ise PKK bu derebeyligini yititrdigini biliyor , görüyor ve panik icinde.. dolayisiyla kiviriyorlar. PKK siz konferans olmazmis yok ya. olurmu olmazmi görecegiz.. PKK siz özgür vatan topragida olmazdi ya.. Güney kürdistan ortada.ya PKK nin özgürlestirdigi bir karis toprak varmi..? Biz silah birakmayiz diyor bay imrali.. 2000 tarihinde silah biraktiran , teslim edilen gruplar neydi..? Ali Sapan ve grubu neden teslim edildi..? Generallerin emirleri dogrultusunda gerilla büyük oranda neden tasfiye edildi..? yine ayni genarellerin emirleri dogrultusunda 500 kisilik güc neden ülkede tutuldu..? Karayilan , kalkan ve bayik onlarca kez silah birakiriz demedimi..? en son Ahmet Altan ve Nese Düzel kandile gittiginde onlara silah birakmaya haziriz demedilermi..? neye karsilikti bu..? TC nin demokratiklesmesine degilmi..? Simdi TC ordusunun istegi üzerine bin takla atmaya hazir olan öcalan ve ekibi 4 parcanin örgütlerinin talebine karsi neden bu kadar hasmane duruyor.. Kürdistanin 4 parcasinin talebi ortak kader belirlememi yoksa TC ordusunun ve genarellerinin emir eri olmus öcalan ve ekibinin Demokratik cumhurriyetimi!! Diyorki siz silahlarinizi birakirmisiniz ki biz birakalim.. iyide KDP ve YNK kendi topraklari üzerinde devletlestiler ve dogal olarak devletlesmenin geregi ordusu var vede silahi olacak buna ek olarak irak in özgül kosullarinida ekleyelim. Ya sen Kuzey kürdistani bir örgüt olarak(!) silahi neye karsi vede nerde tutuyorsun..? 2-PKK nin talebi malum BIz olacagiz ve hakim olacagiz bizi merkez almazsaniz tanimayiz mantigidir. tipki Z.Aydar in birlik cagrisi gibi utanmadan sunu söylemisti gerilla ve Pesmerge güclerini koordine edelim ama etkin güc gerilla olsun.. Yada son dünemde görülen Kèrd partilerini saldiri Türk kelaynak solculariyla birlikte secim ittifaki.. iste bunlarin sahte birligi.. Ben Kürd Konferansini bütün eksiklerine ragmen selamliyorum. Bu vesileyle direnis ve özgürlesme bayrami olan Newrozu kutluyorum.

Gazetelerde silahların ABD'ye teslim edilmesinden bahsediliyor. Talabani buralarda boşuna dolanmıyor. Talabani, silahların ABD'ye teslim edileceğini belirtiyor. Ben şunu söylüyorum; Sayın Talabani, Sayın Barzani, siz silahlarınızı ABD'ye teslim etmeyi kabul ediyorsanız biz de ederiz. Silahlar teslim edilecekse beraber teslim edelim! Onlara şunu söylüyorum; sizin için silah neyse bizim için de odur. Talabani için silahlı gücü neyi ifade ediyorsa bizimki de onu ifade ediyor. Konferans gizli olamaz, tasfiye üzerine olamaz, olursa bu Konferans olamaz. Konferans için pratik olarak hemen şunu öneriyorum: Peşmergeler tasfiye edilsin, gerillalar tasfiye edilsin, bunların yerine Kürt halkını koruyan özel kuvvetler kurulsun. Silahlı güçler, örgütlerden ayrı, örgütler üstü tüm Kürtleri İran, Irak, Türkiye, Suriye Kürtlerini koruyacak, korumaya alacak ulusal bir güvenlik gücü kurulmalıdır. Bir pratik öneri daha yapıyorum. İkinci öneridir. Yapılacak Konferansta bir icra komitesi kurulsun. Yani bir Yürütme Kurulu kurulabilir. Ya da diplomatik misyonu yerine getirecek bir kurul olabilir. Ben buna demokratik konfederalizm demiştim, isim önemli değil, Yürütme Kurulu veya başka bir isim de olabilir. Oluşturulacak bu kurul bir sonraki Konferansa hazırlık yapar, herkesin durumunu ele alır. Kürtlerin ortak stratejilerini belirler. Bu Yürütme Kurulu ne KDP ne YNK'nin ne de PKK'nin kuruludur. Tüm Kürtlerin durumunu ele alan, tüm Kürtleri temsil eden kurul olur. Mesela İran'daki Kürtleri ele alır, diyecek ki, İran Kürtleri için şunları şunları talep ediyoruz. Yine aynı şekilde Türkiye, Irak ve Suriye'deki Kürtler için, “sorunları şunlardır, şunlar şunları talep ediyoruz“ denilir. Devletlere de bu konuda öneriler yapar, Devletleri demokratik çözüme müdahil etmeye çalışır. ABD'ye, ABD'nin politikalarına teslimiyet olmaz. Buna teslimiyet ne demektir? ABD PKK'yi tıpkı Taliban gibi teslim almak istiyor. El Fetih gibi PKK'yi de teslim almak istiyor, El Fetih'in ne hale geldiği ortadadır. Silahlar teslim edilmez. Devlet, Kürtlerle bir diyalog geliştirirse silahların durumu tartışılır, konuşulur. Halkımızın hakları güvenceye alınana kadar bu silahlı güç tasfiye edilmez. Çözüm gelişirse mesela koruculuk ortadan kaldırılır. Silahlı güç ise, halkın güvenliğini sağlayan bir güce dönüştürülebilir, bunun için özel yasalar, düzenlemeler yapılabilir. Tıpkı peşmergeler gibi. Eğer Talabani, Barzani ABD, AB, Türkiye'nin bu oyununda yer alırsa, bunların hepsi tasfiyede birleşirse bütün örgüt de halk da bunlara karşı sonuna kadar direnir. Ben Talabani'yi ajanlıkla suçlamıyorum. Talabani'ye karşı değil, ABD'ye de karşı değilim ama kimseye teslimiyeti kabul etmeyiz. Talabani barış için görev alabilir. Ulusal Konferans adı altında ABD'nin politikaları dayatılacaksa biz bu konferansta yokuz, katılmasınlar. Eğer katılacaklarsa savunmalarımda teorik çerçevesi var, bundan yararlanabilirler. Beş ilke üç pratik öneri kapsamında katılabilirler. Beş ilkeyi de ayrıca tüm Kürtler tartışırlar. Eğer Konferansa katılacaklarsa, silah bırakmayı değil, çatışmasızlığı tartışsınlar. DTP Konferansa bu çerçevede katılabilir. Ahmet Türk de katılır herhalde. Bu çerçevede görüşler belirtir. Üçüncü önerim, demokratik uzlaşıdır. Ortadoğu'da Medeniyetler uzlaşısı da olabilir, Avrupa uygarlığının çözümü de olabilir, demokratikleşme de çözüm olabilir. Savunmalarımda teorik çerçevesini koymuştum. Bunlar ne kadar anlaşılıyor bilemiyorum, ne kadar anlaşıldığına bağlı. Nisan'ın ortalarında Konferans'la ilgili görüşlerimi daha geniş açıklayacağım. Seçimden sonra Nisan'da çözüm konusunda, çatışmasızlık ve diğer konularda açıklamalar yapacağım, görüşlerimi bildireceğim.

Sayin Zinar Hak-parli degilim sadece kurdistnda tek parti tek lider tek renk dayatmalarina karsi Hak-parin HAk-parin secim de sembolikte olsa secime katilmasi icin ve secime katildigi icin gerek türk devleti ve gerekse türk devletinin stratejisi dogrultusunda HAK-PARA saldiranlar oldugu icin bu anlamda Hak-parin secime katilmasi ülkemizin cok partili ve cok renkli bir yapinin ulusmasi icin hak-pari destekliyorum aksi halde tek part fasit bir diktatürlük olur bu anlamda Hak-par fasist saldirilarin hedefe oluyor secim vesilesiyle ve bazilari buna karsi panige kapiliyorlar demokrasinin güclendirilmesi icin kisitli imkanlara rahmen bir cok yerde aday güsteriyorsa bunun deteklenmesini önemsiyorum Apdulah öcalanin basin aciklamalari da demokratik cumhuriyetin güclendirilmesi kurdlerin bülmesini amacliyor eger abdulah öcalan biz federasiyon istiyoruz veya otonomi istyiyoruz demis olsaydi silahli güclerin kalmasi önem arz edebilirdi Ayni apdulah öcalan biz toprak istemiyoruz üniter türk devletine bagliyiz diyen ayni kisidir saniyorum abdulah öcalan türk devletin den sunu istiyor ben size bayliyim sizin kurdistandaki tesilciniz olurum ve kurdistanda baska parti ve olusumlarim cikmasina engel olurum bu anlamda türk devletine bir sigorta islevini gürürüm Hak-par ve kendisinden ayrilanlara karsi sidet uygulmasini bu cercevede degerlendirmek lazimdir

Simdi vicdanli her insan bu satirlari okur ve karar verir.Bu söylemde kürtlerin zerre kadar zarari varmi. Her sey acik ve net bir sekilde komuoyuna aciklaniyor.Bu satirlar konfaransin önünü tikayan degil acan sözlerdir ve ben sonuna kadar destekliyor,olacaksa bu temelde konfarans olsun istiyorum. Deza ve benzerlerinin destekledigi partilerin görüsü,perspektifi ne.Sadece istiyorum demekle olmuyor.Samimi simdiye kadar Öcalan gibi somut,net beklentilerini Kürt halkiyla paylasmamalari nedendir.Iplerini ellerinde tutan gücler onaymi vermediler konusmuyorlar. Deza partimin baskani konfaransa taraf oldugunu böyle somutlastirdi.Senin hakparin ve baskanin ne diyor

Ocalan bu istemlerini gerillayi Guneye cekmeden once yapsaydi, ben hizmete hazirim demeden once yapsaydi, annamda Turktur demeden once yapsaydi ve bu istemlerini gerillayi kuzeyde tutarak ve Mustafa Kemali anti emperyalist ilan etmeyerek yapsaydi o zaman helal olsun derdik.

su soruma cevap verirmisin pkk nin silahlari kimin isine yariyor demokratik cumhuriyet hikayesi icin biurlik butunluk hikayesi icin silah lazimmi? unutma hani cok zengin arsivin vardi ya senin oraya bak ocalanin bir keresinde avukatlarina askerlerin kendisine tum gerillayi guneye cekme birazi kuzeyde kalsin dedigini aktarmisti ne garip degilmi bu orduya dusman lazim ve en iyi "dusmani" bulmus zaten imrali uzeri tum pkk yi kontrolune gecirmis ve istedigi gibi kullaniyor pkk nin silahlarida generallere hizmet ediyor fam kir?

A.ÖCALAN'IN bazı söylemlerini yorumsuz tüm okuyucuların görüşüne sunuyorum. Abdullah Öcalan: “Yüce Türk Adaletine Güvenim Sonsuzdur“(!) Abdullah Öcalan 1920'li yıllardaki Mustafa Kemalin izindeyim. Onu kendime örnek alıyorum. -Ayrılıkçılığa karşı birlik, buna içten inandığım kadar ideolojik olarak da sosyalizme uygun olduğuna inanıyorum. Milliyetçilik, aşiretçilik temelinde ayrılıkçılığın doğru olmadığını söylüyorum yeter ki demokratik özgürlük olsun. -Hatta halk olarak Kürdleri de aşan Türkleri de içine alan bir süreçtir İmralı süreci. Bırakın Sevr'i Lozan'ı da aşan bir anlaşma istiyordum. -Sümerleri inceliyorum. Değerlendirmeler yapıyoruz Marx'ı çok aşan değerlendirmeler yapıyoruz, ideolojileri geliştiriyoruz. -Son savunmamın dünya çapında etkisi olacaktır. Marks'i aşan bir çizgiyi Öcalan başarıyla tamamlamıştır deyin. Marksizm'in yüz elli yıllık çözümsüzlüğünden çıkış buldu deyin. Bundan büyük mutluluk duyabilirsiniz deyin. Kürdistan bu konuda en iyi uygulama alanıdır. -Benim anlayışımda devlet kurmak yok. Lenin gibi düşünmüyorum. İlkede devlete karşıyım. -Ben burjuva demokrasisi kurmuyorum. Benimkisi Avrupa'nın iki yüzyıllık demokrasi anlayışını da aşan bir yaklaşımdır. -Şimdi Kemalizmi derinliğine çözdüm. Daha öncede incelemiştim, ama şimdi Kemalizmi daha iyi çözdüm. -Mezarımda üç bayrak yan yana olabilir: AB bayrağı, üniter bayrak, bir de demokrasiyi sembolize eden konfederalizm bayrağı. -Demokratik cumhuriyet Atatürk'ün hediyesiydi. Bunu geliştirmek bizim görevimizdir. -Türk Ordusuna da söyledim. Atatürk'ün 20'ler politikası anti-emperyalist bir çizgiydi. Atatürk'te Kürdleri dışlama yoktur. Ancak bizim ortaya koyduğumuz Özgür birlik ile Mustafa Kemal'in politikasına sahip çıkılır. -Devlet Koçgiri isyanını çok güzel bir şekilde bastırdı. Aksi halde Kürd hareketinin yayılma durumu vardı. -M. Kemal sanıldığı kadar Kürd düşmanı değildi. M. Kemal çizgisi demek Kürdlerle olan çatışmayı bir an önce durdurmak demektir. -Şeyh Sait ve diğer Kürd isyanları batılı emperyalistler tarafından genç Türk Cumhuriyetine karşı kullanılmışlardır. -Kemalist geleneğe sahip çıkın. Kemalist gelenek Kürd feodallerine el uzatmaz -Türkiye'ye gelince M. Kemal bilimsel temelde ortaya çıktı bir şeyler yapmak istedi ama yıllarca milliyetçilik geliştirildi. -Demokratik cumhuriyet Atatürk'ün hediyesiydi. Bunu geliştirmek bizim görevimizdir. -Otonomi, federasyon ve benzeri istemler Türkiye'nin birliğini ve bütünlüğünü bozar. Çözüm demokratik Türkiye Cumhuriyetidir. -Ben yerel, bağımsızlıkçı ve özgürlükçüyüm. Mustafa Kemal de yerel ve bağımsızlıkçıydı. -Geçen haftalarda Orduya çağrı yaptım. Atatürkçü çizgiye sahip çıkın dedim. -Suriye'den iç dengeleri sağlamak için toprak talebinde bulunmadık ve oraya küçük toprak dedik. -Barzani ve Talabani bağımsız devlet kurmak istiyorlar. İlkel milliyetçi ve emperyalizm uşağıdırlar. Bunlar Türkiye için tehlikelidirler. Kemalistleri göreve davet ediyorum. -Aydınlara gidin, bol bol bunları anlatın. M. Kemal'in 20'lerde yaptığını 2000'lerde ben yapıyorum. -Gerilla orduyla ilişkiye geçmelidir. Biz Kuzey Irakta Türkiye'nin güvencesiyiz. -Bir genel kurmay yetkilisine gücümüzü geri çekeceğimizi söyledim. “hepsini mi“ dedi. Evet, hepsini dedim. “hayır bir kısmı kalsın, lazım olur“ dedi. -Geçenlerde bir asker bana “sizinkilerin çoğu pezevenk olmuş“ dedi. -Erbil ve Süleymaniye'yi kerhaneye dönüştürmüşler. -Kürd kadını kokuyor. -Ölüm orucuna giden tutuklular devlete şantaj yapmasınlar. Ben daha kötü şartlardayım. Ben isyan ediyor muyum? -Ahmet Zeki, (Okçuoğlu) polis haksız yere kimseyi dövmez. -Leyla Zana Mehdi'yi boşasın. Karanlık adamdır. Amerikalılarla görüşüyor. Kuzey Irakta dolaşıyor. Bu dediklerimi aynen söyleyin ona. Dediklerimi yapmazsa onunla ilişkilerimi keserim. -Ben PKK'nın tehlikeli olmasını engelliyorum. Yine de beni susturmak istiyorlarsa susturabilirler. -Türkiye'de elbette resmi dil Türkçedir. Ama diğer diller de kullanılabilirler. -Ben olmasaydım Kürd milliyetçiliği gelişirdi. Milliyetçiliğin her türüne karşıyım. -Eskiden Türkiyelilik diyordum. Vaz geçtim, artık Türkiye Ulusu diyorum. Biz Türkiye ulusundanız. - “Ne mutlu Türküm diyene“ ve benzeri söylemler Atatürk'ün kültürel milliyetçiliğini gösterir. Atatürk'ün ırkçı sözleri yok. -Diyeceksiniz ki, gerçeği şimdi mi anladın. Evet şimdi anladım. -Şehit askerlerin annelerinden özür diliyorum. -1920'li yıllardaki Mustafa Kemalin izindeyim. Onu kendime örnek alıyorum. -Mustafa Kemal ile Latife arasındaki ilişkide, Latife, Mustafa Kemal için, “Bütün generallerin karılarını baştan çıkaracak“ diyor. Aslında baştan çıkarma değil, Mustafa Kemal çağdaş özgür bir ilişki arıyor, özgürlüğü kurtarmaya ve geliştirmeye çalışıyor. -Türkiye beni yanlış anlamasın. Üniter devlete bir itirazım yok. Bayrağa saygılıyım. İşte Öcalan bu! Baran

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.