Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 26 January 2009

Baslik biraz komik belki ama biraz ordan biraz burdan deyip gunu gunceli yakalamaya calisalim. Son dönemlerrin olamzsa olmazi ergenekon olmakla berabar karma karisik iliskiler agi icinde cok renkli söylem tespitlerde kacinilmaz oluyor. Ama dogru ama yanlis.

Ergenekon tartisilirken Qamuslu katliamaiyla ilgili bir takim seylerde tartisilmaya calisildi,neden nicin iliskisi icinde bir takim seylerde dillendirilirken bilginin dogrulugu kontrolu sanki biraz gözden uzak tutuldu gibi. Qamuslu katliami döneminde ne pkk sanildigi kadar guclu nede imralli kurmayi döneme egemendir. Birazda gökten tas dusse gibi bir hal söz konusudur. Bir dönem yeniden arastirilip bilince cikartilmaya calisilirken her seyin yerli yerine oturtulmasida bir zorunluluk olmak durumundadir diye dusunuyorum.

Qamuslu katliami nedenleri tartisilirken dogal olarak Kawa hareketi ve konumu tartisilmak durumundadir. Ancak katliam sebebi diye Kawa hareketinin silahli mucadele hazirligi icinde oldugu gibi dogu Kurdistana cekilme ve daha bir cok seyler yazilirken cizilen tabloyla gercekler örtusmuyor. Tarihe not dusmek tarihi dogru sunmakla es anlamlidir.

Biraz ordan biraz burdan derken PKK dan ayrilan yuzlerce kadro söz konusu ve yine bu kadro icinde bir cok kiyamci söz konusudur. Bu kiyamcilik ayni zamanda bir cok iskenceci olarakta vardir. adettendir deyip her hangi bir yapilanmadan ayrilanlar önce neden ayrildik der egemen olani eletirir veya mahkum ederken her ne hikmetse kendi yaptiklarini hasir alti etme gibi yaklasimi yeni bir dogru gibi sunma cabasi icine girerler. Peki neden dogru olan bumudur ayrilmak kendi kusurlarinida bilince cikartmak ve öz elestiri yapmayi ve dönemi eksiksis aciklamayi zorunlu kilmazmi ??? iskenceye infaza "intahara" komploya bulasanlar bir sureci sadece ergenekon veya isbirlikcilikle aciklarlarken kendi konumlarini veya durumlarini nasil acikliyorlar bu konuda nekadar samimiler bu gunku duruslari dunu aciklamaya yetiyormu veya daha acikcasi dunun kusurlarini bugunun duruslari örtmek icin yeterlimi???? tartisilan sey bir ulusun basina örulmus corabin tahribatindan cok bir ulusun gelecegini tersine cevirmeden bahs ediyoruz. Öyle bir cevirmeki jenositle es anlamli denecek kadar buyuk. Pkk tartisilmaya devam ediyor ancak eksen dogru degil surecte katki sahipleri kendi sorumluluklarini en az elestirdikleri egemenler kadar kendilerinide oldugu gibi ortaya koymak zorundadirlar.

Biraz ordan biraz burdan derken ABD yi unutmakta olmaz degisim söylemiyle koltuga oturan kek Husseyin Obama bir kurtarici olarak allanip pullanmayla bakalim ABD nin mizacini nekadar duzeltecek veya duzeltebilecek. Beklentiler buyuk kosullar ve imkanlar sinirli, tabii birde ABD politikasinda yönetimler ne kadar devlet politikasini degistirebilirler. Yasanan ekonomik buhranla degisim dis dunya acisindan mumkun görunmuyor. Tabii bu ABD de degisimler olmayacak anlaminada gelmemeli,ABD kendi ekonomisini canlandirmak adina bir takim reformlar yapmak zorundadir. Ancak bu reformlari finanse etmek icinde geleneksel dis politikasini devam etirmek gibi bir kiskaca girmek durumundadir. Ekonomik buhranla ic pisalarinda kar kaybi ve zarara ugrayan tekelci sermaye bu acigini dis dunyadan temin etmek durumundadir. Buda en hizli sekiliyle savas sanayisini devreye koymakla mumkundur. Yeni surec degisim adi alatinda yeni savaslarida beraberinde getirebilir. Bu Obamaya ragmen ABD ekonomisi icin kacinilmaz gibi görunuyor.

Biraz ordan biraz burdan derken Guney Kurdistan bir takim anlasmalarin esiginde ve yine bu surecte Musul ve cevresinde Xaneqin ve Kerkukte oldugu gibi pesmergenin bölgeden cikartilmasi oyunu sahneye konmus gibi bir hal söz konusudur.
Irak dis isleri bakani Hosyar Zebari Hewlerde PKK ya karsi bir takim uclu olusumlardan söz ediyor. Aciklamain yapildigi yer Turkiye bunu nasil okumak gerekir PKK ergenekonla es anlamli anilirken ergenkon "magduru" AKP ABD ve Irak nasil bir anlasma cercevesi olusturacaklar ve Kurtler bu anlasmanin neresinde olacak. Dönem bir cok seye gebe gibi görunurken bekleyip görecegiz.

Selam ve sevgiler

Silav, Ben yazınızı okurken o dönemler kaç yaşında olduğunuzu bilmiyorum. Son Ergenekon operasyonlarda Türkiye'de bazı kesimler Ergenekon'u incelerken "Ergenekon'un bugün gündemde bulunan takım kadrosunun Kamişlo katliamına katıldığını" tespit ediyorlar. Bu çevreler Apo ile işbirliğ halinde Kawa'yi tasfiye ederek PKK'nin yolunu açtılar diyor. Bu gerçekliği Kawacılar baştan beri biliyordu. Kawacılar devlet güçlerine karşı eylem yapıp yüzlerce kadrosunu kayıpedereken PKK Kürd örgütleriyle ve Kürd aşiretleriyle çatışıyordu. PKK'nin devlet ile bir çatışması yok. PKK'nin daha sonra silahlı mücadele yürütüğü alanlarda tek atarftarı yok. Şunu söylerken: "Qamuslu katliami nedenleri tartisilirken dogal olarak Kawa hareketi ve konumu tartisilmak durumundadir. Ancak katliam sebebi diye Kawa hareketinin silahli mucadele hazirligi icinde oldugu gibi dogu Kurdistana cekilme ve daha bir cok seyler yazilirken cizilen tabloyla gercekler örtusmuyor" haksızlık ediyorsun. Suriye ile olarak Kawacılara geldi. Kawacılar reddetti.. Türk devleti, Suriye ve Kürd işbirlikçileri birlikte bu katliamı yaptılar. Kawacıların tasfiyesi Apoculara yaradı. Devlete karşı hiç bir şey yapmayan ve devlet parasıyla Kürd örgütleriyle savaşan PKK'nin yolu açıldı.. Silav

Sevgili Serhad, Yazızınızı okuyunca, bu konuda bir iki açıklama gereği duydum. Zira bir roman çalışması içindeyim ve bu çalışma KAWA tarihi ekseni bağlamında derinlikli tarihi anlatımlar ve bununla birlikte yakın tarih, folklorik ügeler ve kurgusal dokusuyla bir çalışma. Bu çalışmanın tartışmalara da kapı aralayacağını söyleyebilirim. Ben KAWAcı gelenekten gelmemekle birlikte, o süreci yaşayan biriyim. Fakat o yapıda bire bir yaşayan ortağım H.Hüseyin olayın objektif ügesidir. Sizin yukarıdaki belirlemeniz kanımca doğru bir tespit değildir. Qamışlo katliamı çalışmamızda uzunca anlatılır.Biz sadece bir bölümünü aktardık. Ergenekon belgelerinde itiraf mevcut. Qamışlo katliamının niçin yapıldığı orada aşikar. Ayrıca KAWA nın doğu Kürdistana geçip savaşı başlatma kararı da bir realitedir. Bu konu birebir o süreçte yer alan KAWA merkezın kararıdır.Malatya kongresi kararıdır ve belgelidir.Dolayısıyla bu realiteyi bizim subjektif niyetimiz değil ama realiteyi birebir yaşayanların anlatımlarında aramak lazım. Kısaca bunu belirtmek istedim. Zira bu çalışmanın içindeyim ve yazanıyım. sanıyorum bu belirleme hakkına sahibim. Saygılarımla.

Sevgili kek Berwarto. Bir roman calismasi icinde oldugunuzu biliyordum. Konusunu dogrusu bilmiyordum. son yazidanda anlamis bulunuyorum. Mrakla bekleyenlerden biriyim. Konumuza dönersek pkk önunu acmak icin Qamuslu katliami yapildi iddasi kimdem gelirse gelsin dogru degildir. Bu iki nedenden dolayi mumkun degil, 1 söz konusu dönemde Kawa hareketi ne örgutsel olarak nede yetenek olarak böyle bir guce sahip degildir. Yani silahli bir mucadele baslatacak durumda degildir. 2 söz konusu dönemde Kawa hareketi pkk acisindan hic bir bicimde bir engel degildir. Ayni dönemde apo nun kendiside henuz suriyede palazlanmis degildi daha dogrusu bir guc degildi. Dönemi yasayanlar bilir. Kawa hareketinin Malatya kararlarina atfen bir silahli mucadele karari ve Dogu Kurditana cekilmeden söz ediliyor. O dönem göz önunde bulundurulursa Suriye dense Dogu Kurdistana gecmek ve uslenmek teknik olarak daha kolayken neden Suriye secildi,secildiyse sovyet etki alaninda olan bir ulkeye hangi önlemler alinarak gidildi bunlar biraz tezat bir durum olusturmuyormu?? sorular cogaltilabilir. Yine Kawa hareketinin ideolojik politik acilimlari göz önunde bulundurulursa Suriye siginilacak en son liman bile olma sansina sahip degilken neden Suriye. Qamuslu katliami Kuzey Kurtleri acisindan arastirilmasi ve aciga cikartilmasi anlaminda oldukca önemlidir. Filtrasyondan gecirilmeyen bilgilerle sorunu aciklik getirilmesi mumkun gibi görunmuyor. Saygi ve sevgilerimle

Silav 70 lerin sonu ve 1980 gelindiginde Kawa hareketi ic ayrismalardan iyice kan kaybina ugramis bulunuyordu. 12 eylulle beraber yeni darbeler her yapilanma icin söz konusuydu. gerek bölunmeler gerkse 12 eylulle alinan darbeler Kawa hareketinin fiilen bir silahli mucadele baslatmasina musait degildi. Söz konusu dönemde örgutlu mucadele icinde olan her Kurdistanli bunlari bilir. Ergenekon sureciyle bir cok "bilgi" söz konusu ancak bu "bilgiler" bir filterasyona tabii tutulmadan dogru gibi algilanamayacagi gibi dezinfarmasyon olasiliklarida göz ardi edilmemeli. Örnek olarakta Ahmet Zeki Okcuoglu ille iligili bir cok seyler söyleniyor. Kawacilarin tasfiyesi apoculara yaradi gibi bir belirleme yapilabilir ancak bunun gercekle ne kadar örtustugu tartisma konusu olmayi engellemez. Kawa hareketinin devletle catismalarda yuzlerce kadrosunu sehit verdigi belirlemeside biraz abartili degilmi sevgili Kajin. Burdan bir kucumseme felan anlasilmasin derdim tarihi bir takim seyler tartisildiginda tarihe dogru not dusmenin bir sorumluluk olduguna inanmaktir. Ben yazinizi okurken o dönemler kac yasinda oldugunuzu bilemiyorum diyorsunuz o konuda gerekli birseyler söyleme ihtiyaci icine girmek durumundayim. Savatalarla beraber Elazig askeri ceza evinde yattigimiz bir dönem var ve yine ayni dönem avukatligimida sevgili Huseyin Yildirim agabeyim yapmisti. yani yasim birikimim ve gözlemlerim meseleyi tartismaya musaittir. Kawa harektinin Dogu Kurdistana cekilme kararini galiba ben yanlis okudum veya algiladim yani cekildi biciminde hatirimda kaldi konuyu bir daha okuyacagim. selam ve sevgiler

biraz ordan biraz burdan mantigi,gercegi,gunceli takip etmek icin yeterli ola bilir.ama tarihe not dusulen bir gercegin artik itiraflari yapilirken ve su anki sonuclarinin ortadayken ,bunu guncel bir mantiklan aciklamakta ancak bu kadar biraz ordan biraz burdan misali olur.tarihe mal olmus,gercek taniklarinin oldugu,yasiyanlarinin oldugu ve bunu bir roman olarak sekillendirilmeye calisidigi bir gercek hakkinda varsa sizinde tarihe dusecek bir notunuz,bir okur olarak bilmek isterim.yazi basliginiz,yazi icerigini tanimlamaktadir,"butunluk" icermektedir.merak ettigim acaba yazdiktan sonrami baslik attiniz,yoksa baslik atipta oylemi yazdiniz.hurmetler

Sevgili Serhad, Bir çalışmadan bahsediyoruz. Henüz bitmiş değil. Sunduğumuz var. Sunmadıklarımız var. Hepsini sunsaydık aynı düşünceden olur muydun bilmiyorum. 12 Eylül 1980 öncesi sürece ne kadar hakimsin onu da bilmiyorum. Dahası KAWA Hareketi'ne ilişkin ne biliyorsun onu da. Yazın çok muamalı. Açık değil. Anlamakta zorluk çektim. Keşke boşluğa salvo atışı yapmadan bildiğin “gerçekleri“ yazsaydın. Daha anlaşılır, daha objektif, daha samimi olurdun. Dönemin birebir öğesi ve tanığı olarak çizdiğimiz tablo ne eksik, ne fazla. Kısaca Qamışlo katliamına giden sürecin bir taplosunu kardeşime izah edeyim. 1980 yılının Kasım ayında KAWA Hareketi'nin Malatya'da kongresi yapıldı. O dönem henüz bir yakalanma olmamıştı. Fakat devletin yönelimi bekleniliyordu. Kongre, hareketin devletin yönelimi tek başına göğüsliyemiyeceği sonucunu çıkardı. Bir karar aldı. Bazı kadrolarını Kuzey'de tutmak koşuluyla büyük kesimini Doğu Kürdistan'a çekme, bir askeri eğitimden geçildikten sonra Kuzey'e dönüp silahlı mücadeleyi sürdürme kararı aldı. Buna uygun bir planlamaya gidildi. Fakat öngörülen planı uygulama fırsatını bulamadı. Üç Merkez Komite üyesi -bende onlardan biriydim- ve önemli kadroların bir kesini bu süreçte yakalandı. Doğuya çekilme ve tekrar Kuzeye dönme süreci için büyük bir paraya ihtiyaç vardı. Bir soygun girişimi oldu. Başarısızlıkla sonuçlandı. Az-buz bir para değildi. 75 milyon gibi bir meblağdı. O dönem bir Türk lirası 1 Alman Markı değerindeydi. Yani anlıyacağın 75 milyon mark. Qamışlo'daki katliamı anlatmama gerek yok. Bir Merkez Komite üyemizde orda şehit oldu. Kala kala dışarıda bir Merkez Komite üyemiz kalmıştı. O da Doğu Kürdistan'daydı. Onunla birlikte bazı kadro ve savaşcılarımızda vardı. Fakat bunların tek başına Kongre kararlarını uygulama imkanları yoktu. Başka nedenlerde vardır. Ben şu an onları yazmıyayım. Kitap çıktığında okursunuz. Çizdiğimiz tablo bu ve de kitap çıktığında orada sunacağımız verilere dayalıdır. Şimdi diyorsun ki; “Çizilen tabloyla gerçekler örtüşmüyor.“ Hangi gerçeklerden bahsediyorsun bilmiyorum. Benca madem bizim çizdiğimiz tablonun gerçeklerle örtüşmediğini iddia etmişsin, o halde hani diyorsun ya; “Tarihe not düşmek tarihi doğru sunmakla eş anlamlıdır“ gereğini yapsaydın. Ama bunu yapmıyorsun. Qamışlo kapliamına ilişkin; “bilginin doğruluğu kontrolu sanki biraz gözden uzak tutuldu gibi“ derken ne kastetiğin belli değil. Gözden kaçan ne? Devletin ikrarıdır. Sence bu ikrar yanlış mıdır? Bunu mu demek istiyorsun? Veya bir başka bir şey mi? Son olarak 12 Eylül dönemi PKK'nin konumu ve Türk egemenlik sistemin ona oynattığı ve oynatacağı rolü kavramış değilsin. Bu konu da farklı yaklaşımlar var. Tartışılıyor. Kardeşime diyeceğim şu ki, söylenen ve yazılanlara karşı çıkarken verili olmak lazım. Karşı tezi seslendirmek lazım. Bu yanlış, bu gerçeği ifade etmiyor, şurası eksik vs. demek kolay. Fakat bir şey ifade etmiyor. Bir şeyi eleştirmek mi istiyorsun? Mutlaka ama mutlaka karşı tezini yanısıra vermek gerekiyor. Şimdilik bu kadar olsun. Selamlar...

Saygi deger agabey. Bir dönemdir yazmiyordum,bundan hareketle biraz ordan biraz burdan diyerek tartisilan bir cok konuyla ilgili kisa kisa bir takim belirlemelerde bulundum. Söz konusu belirlemelerden biride Kawa hareketiyle ilgili olaraktan gerek Qamuslu katliami gerekse son dönemde basina yansiyan ergenekon kaynakli bilgilerle ilgili olarak bir takim seyler siralamaya calistim. Her nekadar sizin bu bilgiler önceside benzer tesbitler yapmis olmaniz bana tespitlerin dogrulugu anlaminda tatminkar gelmiyor. Gelmiyor cunku söz konusu dönem her nekadar öyle bir karariniz olsada (silahli mucadele baslatma karari) söz konusu kararin uygulamaya konulmasi anlaminda gerekli bir örgutluluk olmadigindan hareketle hem dönemi hem kawa hareketini birazda olsa taniyan biri olarak mumkun gibi görunmedigini söylemeye calisarak baslarsak gerisini de siralayabiliriz. Pkk nin önunu acmak icin Qamuslu katliami yapildi gibi bir tespit her kim tarafindan yapilirsa yapilsin aayaklari yere basan bir tesbit degildir cunku söz konusu dönemde ne Kawa harekaeti silahli bir mucadale örgutleyebilecek guce ve yetenege sahipti nede Pkk bir guctu. bu iki olgu bir gercegin yansimasidir. Yani Pkk nin önunun acilmasi icin qamuslu katliamai tesbiti dogru degildir. Bu katliam elbette T.C nin bir uygulamasidir. pkk nin konumu ve sömurgeciligin ona bictigi rolun farkinda olmadigimi söyluyorsunuz agabey bu biraz abartili idea tam tersine bugun Pkk karsiti olanlarin dun Pkk icerisinde olduklari dönemde göremediklerini söyleyemediklerini daha 83 yilinda RESUL ALTINOK iskencelerden gecirilirken kimin adina kime ne yaptikalrini haykiran ilk uc kisidende biriyim yani surece gayet vakifim. qamuslu katliamai döneminde ne pkk suriyede bir guctu nede apo tam tersine söz konusu dönem apo nun can havline dustugu öldurulecem histeri kirizleriyle yemekle meskul oldugu dönemlerdir. sevgili Berwartoya bir kac soru sormustum ayni sorulari sizede sormak durumundayim. Malatya kararlarindan söz ediyorsunuz ve bu kararlarin ana temasi dogu Kurdistana cekilme ve hazirlanmayken neden hareketin ana gövdesi Suriyede neden Dogu Kurdistanda degil söz konusu dönemde Kuzey ve Dogu Kurdistan sinirlarini kesistigi cok buyuk bir alan dusmandan arindirilmis bölgelerken neden Kurdistan degilde sovyetlerin arka bahcesi sömurgeci Suriye denetimde olan Kucuk Guney veya Suriye Kawa hareketinin sovyetlerle ilgili görusleri zaten biliniyor bunlar bir tezat degilmi. sorular cogaltilabilir. Dogu Kurdistana gecen Bir M.K uyemiz ve savascilardan bahs ediyorsunuz aslinda tartismak istemezdim tartismak durumundayiz. Tahran hava alanindan zeleye gelmekle ne savascilik olur nede savas kararlari uygulanir. Ki bahs ettiginiz gibi Dogu Kurdistana felan gecmekte yoktur. Tam tersine C. Talabanin yardimlariyla sam tahran aktarmali gecis ve bir iki de ferdi gecisler söz konusudur. Israrla anlatmaya calistigim söz konusu dönemde Kawa hareketi taktik ve statejik olarak böyle bir önderlik veya savas yurutme yeteneklerinden yoksun olusudur. Yine söz konusu dönem dusunuldugunde Kawa hareketi hic bir bicimde Pkk acisindan bir engel teskil etmedigi gibi Pkk nin önunun acilmasi icin böyle bir katliam yapilmadi gerekcesi bu degil olamaz cunku nesnel durum bunu dogrulamiyor. Kawa hareketide her Kurt hareketi gibi T.C acisindan vurulmasi gerekli olan bir hareket oldugu icin bu katliama ugradi. Savas karari olan ve bunun uygulanmasi anlaminda istenilen planlamayi bir hareket nekadar gerceklestirememis olsada gurup olarak barindigi ortamlari her turlu ihanet ve saldiriya karsi uygun secmek zorundadir. Buda savasin A B C sidir. Qamuslu katliami buyuk bir tedbirsizlik örnegi olmasi anlamindada önmelidir. Qamuslu katliamai ayni zamanda savas karari almis olan bir hareketin ana gövdesinin bir savunma korunma anlaminda birer örgutcu veya savasci olarak icine dustukleri agir bir ihmalkarlik anlaminda ögreticidir. selam Sevgi ve Saygilar

Sevgili Serhad, Tartışılan mesele çok boyutlu. Bu kısa açıklamalarla açığa çıkarmak mümkün değildir. Sözkonusu çalışmada tüm boyutları ile olayı değerlendirdik. Sözkonusu ettiğin o dönem KAWA Hareketinin içinde bulunduğu konum tüm boyutları ile izah ediliyor. Mükemel bir örgütlülükten bahseden yoktur. Hele bir bekle. Yayınlansın. Kuşkusuz yazdıklarımız herkese doğru gelmiyecektir. Bir çok insan senin dediğin gibi “bana tatminkar gelmiyor“ diyecektir. Bu da doğal. Herkesi tatmin etme diye bir tutumumuz yoktur. Bazı şeyleri birbirine karıştırıyoruz. Savaşı başlatma diye bir karar alma diye bir olay yok. Zaten savaş içindeydik. Kürdistan'ın bir çok yerinde devlet ve ihanet ile çatışma içindeydik. 21 Mart 1980 tarihinde Newroz'un Kahta'da kitlesel silahlı kutlaması önemlidir. 1984 PKK eylemlerinden aşağı bir yanı yoktu. Devlet olayı görmemezlikten geldi. Bir-iki kahve baskını ötesine gitmedi. Ama istihbarat topladı. Geleceğe hazırlık yaptı. KAWA Hareketi, merkezi bir bildiri ile olayı üslenildi. Tüm günlük gazetelere gönderildi. Ama hiçbirisi tek bir satır yazmadı. KAWA Hareketine karşı sansür vardı. Ama aynı dönemde PKK'nin sıradan bir eylemi sansansoyonel olarak veriliyordu. Aynı şey 1993 sonrası dönem içinde sözkonusu. Güneri Cıvalıoğlu, Tv programında; “Bölücü bir örgütün elimdeki bildirisinde yaptığı eylem listesi var. Onlar çatlasada patlasada isimlerini söylemiyeceğim“ söylüyordu. Sanırım bu anlatıklarım bazı şeyleri izah etmeye yeterlidir. 12 Eylül koşullarında geri çekilmeden bahsediyoruz. 40'a yakın insan Doğu ve Günet-batı Kürdistan'a geçti. Bir o kadarı yollarda ve gitme hazırlığında iken yakalandı. Bu sayı öngörülen plan çerçevesinde Doğu Kürdistan'da bir araya gelseydi durum farklı olurdu. Bu sayı askeri bir eğitimden sonra Kuzey'e dönüp savaşı başlatmak için yeterliydi. Dahası savaşmak için öyle mükemel bir örgütlülükte gerekmiyor. PKK 1984 yılında sözkonusu eylemleri yaptığı zaman mükemel bir örgütlülüğe sahip olmadığını hepimiz biliyoruz. Kimi bunu o dönem seslendirdide. Ama yanıldılar. Savaşmak için mükemeliyetçilik savaşmamanın gerekçesi oldu kimi güçler için. Arkadaşlarımızın Suriye'de bulunma nedenini bilmediğin belli. Bak Serhad, bazı şeyler bilinmeden soru sormanında, yorum yapmanında bir önemi yok. Qamışlo'da şehit olan yoldaşım Mehmet Emin Mutlu, delege olmasına rağmen Malatya kongresine katıllamamıştı. Nedenini teferuatiyla burada açıklamam mümkün değil. Kitapta vereceğiz. Sadece şunu söyliyeyim. Bazı Kürd örgütleriyle görüşülmesi için görevli gitmişti. Görüşmeler belli bir aşamaya geldiğinde Merkez Komiteden birisininde görüşmeye katılması zaruriyeti ortaya çıkmıştı. Kongre sonrası Merkez Komite üyemiz Hüseyin Aslan o görüşmelere katılmak için bazı arkadaşlarla oraya gitmişti. Yoksa dediğin gibi örgütün “ana gövdesi“ oraya gitti diye bir olay yok. Bu konu da yanılıyorsun. Kuzey'den Doğu'ya geçiş konusu hakkında bildiklerinde yanlış. Detaya girmiyeyim. Kitap yayınladığında görürsün. Qamışlo katliamı hakkındaki sabit düşünceni değiştirme diye benim bir çabam olmaz. Sen öyle düşün. Başkası başka düşünür. Gerçi bu konu da bir çok iddia ortaya çıktı. Dahası devletin resmen ikrarı var. Ama sen ben inanmıyorum diye tuturmuşsun. İnanman için ne olması gerek onu da bilmiyorum. Hele bir bekliyelim. Bakalım başka daha neler çıkar. Umalım o karanlık süreç tüm verileriyle ortaya çıksın ve bu tatsız tartışmalarda bitsin. Sevgi ve saygılar benden.

Tarihi bir olayi,olguyu ele alinca , onu yorumlayinca ve iliskilendirince hangi mantiklan yola cikildigi,iliskendirildigi biraz ordan biraz burdan yazisi icinde dort baslikta kendisini gostermektedir.karanliklarin aydinlandigi,gerceklerin gun isigina ciktigi,tarihin derinliklerinden gelen "gunumuz guncel konusu"olan ergenekon tahli eden "mantik","ilinti"kuran "bilgi","tercube" vede"birikim"afise olan bigileri vede kisilikleri vede itiraflari"bilginin kirlilikleri icinde kontörüle tabi tutulmasini"isterken,bu gorevi yapacak olan,yorumlayacak,iliskilendirecek mantigi bir yere koyamiyor.biraz ordan biraz burdan derken"deginirken"Qamislo(Qamuslu degil)katliamini ele alinca"degerlendirirken"ve"bir donem arastirilip bilince cikarilmalidir" derken,bunu iliskilenirilen mantigi elestiriken(ki itirafcilarlan dogrulanmistir artik bu gercek ilinti)burda o donemin bir tanigimi,gorenimi,duyanimi yada elinde farkli meteryalar olan birimi diye dusunurken,ikinci biraz ordan biraz burdan diyip PKK gercegine deginince(kendi icinde mantikli degerlendirmeler var)sorgulayinca,yine ilintilerden uzak,yapilan itiraflari goz ardi ederken.burdada bir tanikmi,sanikmi,yandasmi,karsi duranmi diye teredutler baslayinca"kek"obamayi yorumlamaya basladigi an,(ekonomik olarak tablo cizerken,degerlendiriken )tekelci sermaye bu acigini dis dunyada temin etmek durumundadir dedigi yerde renk belli olmaya baslIYOR,son olarakta biraz ordan biraz burdan guney kurdistanada el atayim cabalari ,*yorumlari""bu kezde amaci goteriyor.sonucmu: biraz ordan biraz burdan derken yazisini okuyarak bilince cikaralim.adini koymaya gerek varmi.hurmetler

öncelikle selamlar,birebir her soruya cevap vermek zorundamisiniz,belliki serhat arkadas cok entellektüel birikime sahip ama,onu tatmin etme diye bir sorunumuz olmamasi lazim,teknik olarak olacaklari ve olamayacaklari iyi biliyorörgütlenmeyi örgüt kararlarini,yapilarini bize anlatiyor,bence bunu anlatirken de simarikca bir tutum sergiliyor,buda kawa sehitlerinin kemiklerini sizlatacak cinsten.bu yüzden biz sizin calismanizin bir an önce bitirip sürecle ilgilenen insanlara ulasmasini diliyoruz.NOT keske bu calisma daha önce yapilabilseydi.sores

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.