Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 13 April 2008

Demistim ya o silinen yazimda ; bu melunun bir avantaji var normal insanlara karsi; adamin dogustan "ar damari " yok ! adam gorulebilecek zincirlenmesi gereken en azgin psikopat; ama neylersinizki, forumda " akildane" olacak, ve ustelikte bu zir deliye ilk " kafadan sakat-hasta" teshisini ilk yazismada koyan arkadas, simdi " hukuk-guguk" muhabbetine sarilip, bu hastayi koruyor.sebebini biliyorum adamcagiz herkes gibi, adam gibi yazmak istiyor ve bu iblis mirigin pacalarina dolanip, kendisini rahatsiz etmesini istemiyor haliyle.

Dimdi, benim muhbirligine dair yazdigimi silmeniz, bu mufteri-yalanci psikopatin gozunde kendisini bana tercih ettiginiz bicimdedir. algilama sekli budur bu alcagin.

Oyle dusundugunuzu sanmamakla birlikte, artik bu " seyin" oldugu bir ortamda uzerime curuf ve mirik bulasmasina tahammul edemeyip, hepinize basarilar diliyor, artik yazmiyorum.

Bu akillinin konuyu kendi ilkel-deli dagarciginda kurup kurup bu forumu kirletmesine musaade etmeyin.

Gerci bir kac gune kalmaz, isiracak, pacalarina dolanacak birilerini bulur evvelallah.

hepinize saygi ve sevgilerimizle

kurdus arianus---Tigrisi

melun ar damari " yok zincirlenmesi gereken en azgin psikopat zir deli hukuk-guguk hasta iblis pacalarina dolanip muhbir mufteri-yalanci alcak it bu " seyin" curuf ilkel-deli dagarcigi isiracak icine sicacak Magara kackini kapi kopegini basiniza calin Allah belasini verir insallah naletler pis maganda gorgusuz [b]ımza yerine:[/b] kurdus arianus---Tigrisi **** Aşağıdaki italik harflerle yazılmış kısım bana aittir. - Solaxî [i]Niye kaçıyorsun bre mübarek, aramızda sana da yer var. Senin gibi halisünasyona kapılanlarımız, sövüp sayanımız, terbiyesizimiz, hastamız, küfürbazımız da olsun. Her millette var. Bizde de var. Ben bu kelimelerin hiç birini kullanmam. Senin dünden beridir kullandığın, bir kısmını yukarıya aktardığım, bir kısmını da utandığımdan aktarmadığım kelimelerinle sana cevap vermem ve vermeye tenezzül etmem. Senin gibi suçluluk duygusu taşımıyorum. Kompleksli hiç değilim. Ruh halim, metanetim dünden beridir sınayıpta gördüğün gibi, herkesin gördüğü gibi kaya misali sağlam. Yerinden oynatamazsın. Gücün ve maharetin yetmez. Yel kayadan ne götürür? Her ölçüsüzlüğünde böyle ipe-sapa gelmez kişiliğini, düzmece niteliğini açığa vurur, sana ne kadar güvenilebileceğini, ne kadar adam olduğunu süpheye yer bırakmasızın kanıtlamış olursun. Yazdıkların başkaca hiçbir sonuç ve etki yaratmaz. Senden ölçü beklemek nafile. Bir kez endazeyi kaçırmışsın. Forumda sansürün olmaması gerektiğine, mahlasla yazıma karşı çıkılmamasına katılırken bunları düşünerek katılıyorum. Mahlasla yazım, insanların kendi adıyla yazarken büründükleri sahte kişilikten arınmalarına imkan veriyor. Bu sayede farklı görünümle sunulan kişiliklerin gerçek niteliğini yakalıyor ve öğreniyoruz. Mahlasla yazarken, içindeki adamı, gerçek niteliğini konuşturdun. Çifte kişilikli olmanı kınamıyorum. Önemli bir rahasızlıktır. Dünde yazdığım gibi yazdıklarını yardım çağrısı olarak algılıyorum. verdiğin sinyalin anlamının ve ciddiyetinin idrakindeyim. Sana kızmıyorum, acımıyorum. Duygularla yaklaşmıyorum. Düzelmeni, sağlığına kavuşmanı istiyorum. rahatsızlığın ciddi, rehabilitasyona ihtiyacın var. Çifte kişilik ihmal edilmeyecek önemli bir arazdır. Seni bu duruma getirenlere öfkeleniyorum. Kürtlerin düçar olduğu, mukadderatla açıklanmayacak mezalime ve uğranılan mezalimin insanlarımızı fiziken, ruhen sakatlamasına, değerlerimizi bizden alıp götürmesine öfkeleniyorum. Bunun için sömürgeciliğe karşıyım. Bunun için buradayım. Benzerlerimle, milletimin fertleriye, acılarımızı aynen yaşayan, kurtuluş arayan çile ortaklarımzla, hissiyat ve düşünce ortaklarımızla beraberim. Aramızda sana da yer var. Gözlerinden öperim.[/i]

Bendeniz bu kurdus arianus gibi sizin olumlu kisiliginizi kiskanmam; hasa hic bir surette ne iftira edersiniz, ne de muhbirlik; hatta agzinizdan asagiya aldigim paragrafinizda da belirttiginiz gibi, kem, kufurlu sozlerin ciktigina tanik olunmamistir, kendi ifadenize gore elbette; asagida soyle yazmissiniz: " Ben bu kelimelerin hiç birini kullanmam. Senin dünden beridir kullandığın, bir kısmını yukarıya aktardığım, bir kısmını da utandığımdan aktarmadığım kelimelerinle sana cevap vermem ve vermeye tenezzül etmem." Bawer'e hitaben cevabinizda ise soyle kelamlari etmissiniz: " Biz foruma geldik, WP ile siktiri boktan ithamlar gündeme geldi." Sahi birde su varmis: "Güney'e yönelen tehditler bir yana atılacak, ciddiyetten cesaretten yoksun üçtane adı belirsizin tatmini için siktiriboktan işlerle uğraşağız." Belkide bu " s..." ile baslayan muhabbetiniz, oylesine agzinizdan kaciyordur. Mesela ben sizi, Kurd forumlarinda , biriyle tartisirken cevabinda israrla " si...m ulan senin" le baslayan cumlelerinizden hatirliyorum. Bu kufur rekorunuzu Kurdler arasinda henuz egale eden cikmadi. Hatta zamanin Mozaik forum yonetmeni Bertal size " yahu bende seni bir adam saniyordum, meger sen tam bir lumpenmissin" cumlesiyle taltif etmisti. Neyse belki hatirlamazsiniz ; malum henuz birkacgun evvel asagida yazdiginizi hatirlamiyorsunuz, yedi yil evveli nasil hatirlayacaksiniz canim, oyle degilmi ? Galiba siz ne zaman "kufre" hayir kampanyasi baslatirsaniz, muhtemelen ilk ve surekli ihlal edende siz oluyorsunuz bizzat kinadiginiz kufurlesmeleri. Bir ornek daha vermek istiyorum, yine Mozaik'ten; simdi siz en ufak bir firsat ciksa, kadin haklari ve seksizme karsit ilk makaleyi dosenen olursunuz. Ama hatirlarsaniz Kurdler arasinda yine ilk ve tek seksist ifadeleri bir kadin arkadasa yonelik olarak kullananda sizdiniz. Ama canim, simdi kim hatirlayacak boyle seyleri dimi ama... Ve ne zaman muhbirlik, ihbar sozkonusu olsa, yeterki hafif tertip deginilsin, ik tepki sizden gelir. Ama sizin muhbirliginiz gozden kacar; aslinda ne yaptiginizi burada bilenler var; okuyanlar arasinda da... Neden sizi savunurlar veya ses cikarmazlar, o ise ayri bir muamma. Sayin Solaxi, omrunuzu Kurdlere soverek, onlari ihbar ederek, forumlari islevsiz hale getirerek tamamlayacaga benziyorsunuz. Ve bu hususta inanilmaz bir destegi su an almis durumdasiniz. Bakin hani ben WP yonetimindeydim ? O iftira bitti degilmi ? Camur at, izi kalsin ! Allahtan cok cahilsinizde, bu sayede kisiliginiz hemen goze batabiliyor. Adios Benden paydos !

Son yazım derken hırsına gem vuramıyor. Yalancı derken aynı forumda üç-dört hatta daha fazla isimle yer almaktan, forumun tüm katılımcılarını yanıltmaya devam etmekten kendini alamıyor. Eksiksiz bir sahtekarlık örneği ve bu sahtekar başkalarının yalan söylediğini iddia ediyor. Hangi yalanın nerede söylendiğini ortaya koyabilecek durumda olmadığı için provakasyona, rezalete, yalana, aldatmacaya sığınıyor. Alın size altalta 'Gozlemci-Kurdus-Tigris- tiplemeleri aynı forumda aynı sayfada. Alın işte bu dürüst bayımız güya. Acaba kim yalan söylüyor, kim küfürbaz, kim sahtecilik ve aldatmaca yapıyor? Yazılar ve Canbek'in boy hizasına durmuş rezaleti orta yerde. Yoruma gerek bırakmasızın herkesin gözlerinin önünde. Forumu hiç sebep yokken pisliğe boğması, iftiraları, İntername'de apoculara-türkçülere caka satarken ismini kendisi açıklamışken sırf bana saldırısına basamak yapmak için asılsız bir iftiraya yeni gelinin sopaya yapıştığı gibi sarılması. Aynen burada sergilediği hırs ve garezle, aynı yalancılık ve iftiracılık güdüsüyle ismini benim açıkladığımı söyleyebilecek kadar dürüstlükten uzak. Ben akşamki yazımda bu adamın zazacılardan, türkçülerden, hatta MİT'ten kopya ettiğini bile bana karşı kullanmakta olduğunu söylemiştim. İtiraf hemen geldi. Alıntısı Bertal'dan ve kendi yazısında duruyor. Kemalist Vaner'in sitesine yazar olan, Mümtaz'ın kapıkulluğunu sindirebilen, Şükrü'nün tabiriyle kendini Nasname'de Şükrü Gülmüş'e düzlettiren, Özcan Soysal itinin yalakalığını yaparak onun forumunda sırf yalakalık için kürtlere yönelen böyyük PKK karşıtı Canbek bu. Senin durumuna düşmeyi sindirebilen birinin tanımını yapmaktan hicap duyuyorum. Hoş ben yapmasam da foruma katılanlar okuyor ve anlıyor. Tam bir psikolojik vaka. Son incisi, "her çeşit türkten nefret eden" olması. Bunu değerli Beşikçi Hoca ile yan-yana yazdığını unutarak söylemiştir. Aldırmayın, akşamdan kalma günlerinde akşam ne söylemiş olduğunu hep unutur. Sen buradan gidemezsin, gitsen yine gelirsin. Unutma yerin var.

Ben dumana falan vurmuyorum. İçki de kullanmıyorum. Bugün değil 20 seneye yakın zamandır. İçmedimmi? Çoook içtim. 36 yaşıma kadar içki içerdim, duman da içtim. Fakat böyle rezilleşmedim. Bana sataşmayan insanlara bir yazıda 20 hakaret dökmedim. Aynı sütünda üç ayrı mahlasla yazmadım. Yalan söylemedim. İftira atmadım. İçmeyi yasaklayanlar bugün meyhaneden çıkmıyorlar. Kınamıyorum. Ben modern bir insanım. benim babam da modern bir insandı içerdi. Sadece sarhoşluğu hoş karşılamazdı. Ben de öyleyim sarhoşluğu ayıplarım. Her gün değil ama içtiğimde sarhoş olmayacak kadar içerdim, ölçülü içerdim, kimse benim sarhoşluğumu görmedi. İçki içtim alkolik olmadım. Duman içtim bağımlısı olmadım. Benim yaşıtlarım arasında içmemiş olan azdır. Eskinin rahip okulu anlayışını tınmayan, bu nedenle içerse açık içen, şişesini gizlemeyen, duman içmişse inkara yönelmeyen biriydim. Bunu yaparken de serseri değildim. Memleketimin siyasetinde belirleyici roller oynamış, fikir hayatını derinden etkilemiş bir politikacıydım. Aynı zamanda bir örgüt üyesiydim. Çoğunlukla da eğitim görevlisi olarak çalışan, onlarca insanı siyaset teorisi ve felsefe konusunda eğitme işimi aralıksız sürdürdüm. Bunlar 1991 yılından öncesinde kaldı. Avrupaya gelenlerin çoğu ilk kez karşılaştıkları meyhanenin tutkunu oldular. Ben, sarhoş eden maddelere mesafe koydum, bir daha da ağzıma sürmedim. İçki içmek günahsa ben bu günahı işledim. Duman içmek günahsa içki kadar olmasa da içtim ve bu günahı işledim. Bu kadar basit. Benim saklayacak yada utanç duyulacak hiçbir eylemim yoktur. Yaptığım şeyi saklamam, saklanacak işi yapmam. Varmı bir diyeceğin? 60 yaşında kafayı çekip bilgisayarın başına oturan ve küfürname dizen Alkolik herif!

Keskin sirke küpüne zarar Fazla yirtinip durma seni bilen bilir, utanmazligin had safhasi can cikar huy cikmaz misali senin gibilerle bu sayfada yirtin dur sana söyleyecek son sözüm iflah olmaz soytari

İnternet cafelerde chat yapan yarı esrük fahişelerin yöntemiyle forumlara dalmaya kalkarsan, forumlarda bir sütunda üç mahlas, üç yazıda üçyüz tane küfür dizersen, gemleyemediğin garezin alkol almadığın zaman ayyuka çıkar seni kudurtursa, hem içeyim hem yazayım faslında kadehler ilerledikçe yelkenlerin böyle söner ve suya iner. Ne soytarısı? Senden soytarısı varmı? Kürtlerin kümelenmeye çalıştığı, bir muhalefet grubu olarak hem kendilerini hem çevrelerini bilgilendirmek için çabalarını birleştirdikleri bir platforma dalıp, tartışmaların önünü keserek, sahtekarca hedef şaşırttırmaya çalışarak, küfürlerle, iftiralarla forumu tartışma forumu olmaktan çıkararak, insanları bezdirircesine kendi paçavra kişiliğini cendek misali ortaya seren Kadir Canbek'ten daha soytarısı varmıdır? Sen hiç aynaya bakarmısın, alttan kendini tartarmısın, ne olduğunu hiç düşünürmüsün? Lumpen seni! Yazanın sen olduğunu anlayamamıştım. Belki bir şekilde incinmiş bir insandır diye nezaketle ve hoşgörüyle karşılamaya çalıştım. Senin bilinçli ama son derece sahtekarca ve de aslı olmayan iftiralarla saldırmanı bağışlamayacağım. Sadece iftiracımısın? Aynı zamanda provakatörsün de.. Benim tepki vereceğimi hesaplayarak başkalarının üzerine sürmekte perva göstermeyecek kadar sinsi bir provakatörsün. Yiğitçe yazmak, yazdığının arkasında durmak, dürüstçe cevaplar vererek tartışmak hasleti senden uzakta. Kancık herif. Senin yakanı bırakmayacağım. Aşağıda son yazım dedin bir saat sonra tekrar damladın. Al-Dowr sendromu teşhisi doğrulandı. Sözüne sebatı unutmuş, dostlarına vefayı unutmuş, uğruna çalıştığını iddia ettiği insanların burada karınca kararınca kendilerini ifade etmelerine saygıyı unutmuş zübük. Senden daha soytarısı yine sensin. Şimdi gidip Beşikçi'nin yazdığı siteye burada kullanmaya götünün yemediği mahlasınla yazıp arınacaksın değilmi? Çifte kişilikliliğin, riyakarlığın senden büyük örneği yine sensin. Akşamları çaktırmadan genelevde çalışıp, gündüzleri mahallede ev kadını olarak yaşamını sürüdüren biçareleri anımsatıyorsun. Onların gizlenmek için anlaşılır sebepleri var, bir çoğunun insani mecburiyetleri var. Seni bu çifte görünüme icbar eden haysiyetsizliğin doruğunda dolaşman değilse nedir? Ben senin gibi lumpenlerin ruhunu bilirim. Ulan seni kovsalar da buradan çıkmazsın. Tempoyu yükseltip kartları daha da açık oynayacağım. Bundan sonra kendi ismimle yazıp, senin yazılarına internette açıklayarak üstüne efelendiğin gerçek ismine hitaben cevaplar döşeyeceğim. İsmimi açıkladı ayaklarına yatamazsın. Yazılar bu forumdan kalkarsa Solaxî nerelere uzanmaya kadirdir, nerelerde karşına çıkar bunu hiç değilse sana anlatmaya gerek yok. Baran Funderman ve Şükrü Gülmüş şahit. İnternamede yazan onlarca zazacı şahit. Onları etik nedenlerle katmak istemedim. Senin mahlas avantajına güvenip bu denli hayasızlaşman sonucu telefon ettim, doğrulattım. Gerekirse Şükrü ve Baran'a da yazacağım. Ondan sonra da senin ağzına sıçacağım. Ha bunu bilesin. Sana acımamı bekleme. Sen Solaxî'yi kazıyamazsın ama ben seni internet ortamından ebediyyen kazıyacağım. Ben burdayım. Paçan yiyorsa kımılda. Şerefsiz yaratık! Bu gece rahat uyursun. Çünki dokundu. Al-Dowr sendromu sendeki. Hani şu muhbir meselesini konuşacaktık. Tekrar beklerim. Yarın geç kalma ha!

Solaxi sen iyice tozutmussun. ben canbekim; ulan bu rustu kimdir ? ulan ne susu ne busu .bilmiyormsunki ben yazsam, zaten mevcut mahlaslarla yazarim; benim alkolik oldugumu nereden biliyorsun,benimle kadehmi tokusturdun ? Diyelimki alkoligim,yada senin gibi hem otcu hemde alkolcuyum, bu seni bir baskasinin karsisinda ne haksiz, ne de hakli kilmaz;veya beni... Sana bir sey soyleyeyim, agiza sicma falan filanla, iste bugun tum yazdiklarini inkar etmis oldun; sana soyluyorum problemlerini, beni dinlemiyorsun. Neyse, bu rustu denen vatandasla kavgana devam et, beni meselenize karistirma; acaba bu rustu nereden yaziyor, o da belki enteresandir. Benim mailimi biliyorsun; isim vermeden bir sey soyleyeyim; bir arkadasla yazisirken " birinden" bahsetmistin galiba Cevap yazmak zorunda degilsin, sadece ne ve neden oldugunu bana mail yoluyla anlatabilirsen bende daha rahat ederim.

Yazdıklarının benim kadar izleyenleri de incittiği ve beni de çilden çıkardığı bu kadar rezaletten sonra seninle yazışmak? Ben insanım. Sana kin gütmedim ve gütmeyeceğim. Kimsenin hatırı için değil, yazacağın bir kelimenin benim yaralı milletime belki bir hayrı dokunur düşüncesiyle ve senden gelebilecek yararın önün kapatmamak adına. Seni dışlamadım ve dışlamayacağım. Fakat biliyorumki bu senin kırdığın ilk pot değil de sonuncusu da olmayacak. Çok kızgınım. Unutmam uzun zaman alır. Derdi olan açık yazar, benim maillere dökecek sırlarım yok. O birileri hakkında da yazacak olsam açıkça yazarım. İnsanların yüzüne söyleyemediğimi arkalarında söylemem. Kaldıki adama ne olduğunu yüzüne karşı söylemişim. Benim için mesele kapanmıştır. O da bir kürt. Kan davasına benzer şekilde geçmişin izine düşmedim ve düşmem. Kürtlerin geleneksel yapıdan borçlandıkları bu alışkanlığın üzerini örtmek gerekiyor. Uygar insanın özelliklerini sindirmekte hepimizin yararımız var. Dedikoduyu sevmem. Seninle de meselem kapandı. Zaten kapanmıştı. Sana saygısızlık anlamına gelecek herhangi bir ifadeyi yazıya dökmediğim gibi, hiçbir şekilde hiçbir yerde dile getirmedim. Söylediklerini yuttuğum için değil. Kimsenin aleyhinde bulunmamak benim çocukluğumdan beri özelliğim olduğu için. Zaten tanıyan herkes açık konuştuğumu bilir. Bu nedenle siyasi yaşamımda Bizans oyunlarına prim vermedim ve katılmadım. Ben politikada bir yerlere gelmeyi, yazdıklarıyla sükse yapmayı düşünen yada arayan biri değilim. Yoksul, darbelenmiş, 6 kuşaktır sürgün yiyen, evi yurdu dağılmış herhangi bir kürdüm. Hiçbir şey olmasa uğratıldıklarımız dolayısıyla bu benim kavgam. Birey olarak benim hakkım. Tüm yaptıklarına rağmen seni affetmiş ve unutmuştum. Durduk yere böyle yapmanı anlayamadım. Anlamamakta haklı sebeplerim var. Seni hiç tanımamış olmayı seçmek ve hiçbir şekilde yazışmamak benim hakkım. Kal sağlıcakla.

Bak yukarida biri seni duman muman diye gaza getiriyor, sense otomatige baglanmis gibi baskasinda ariyorsun sucu; sana asil mevzuda bir sey soyleyeyim simdi,tamamen senin bilecegin is, cunki bunun icinde sen varsin.Burada, bir baskasini isim vererek tartisamayiz elbette; dedigim adama bir sey soyleyecek halimde yok yazacak durumumda...Sadece o adamin,vakti zamanindaki fraksiyon tartismasiyla ne alakasi oldugunu tam anlamiyorum; birde, bizzat sen kendisinin menfi etkisinde kaldigini yazmissin,daha dun dikkatimi cekti .Bu onemli; gecmis ama onemli ; neden bir adam birden bire donuyor ve seni hakimda boyle menfi etkileyebiliyor...Geldi gecti, sende degindigine gore ogrenmek hakkim olsa gerek; bunun artik dedikoduyla alakasi olmaz zaten burada tartisacak halimiz de yok,Daha fazla deginmek istemiyorum.Su anda hala buradayim, bir muddet sonra cikacagim.Tekrar donusum zaman alacak, o anlamda istersen yine dedigimi bir yap, bugun olmazsa bile donusumde sana bir cevap yazarim( burada degil) Olan oldu artik; banada hak vermen lazim, kendini birde yerime koy. Yinede sen bilirsin; istemezsen yapacak bir sey yok, artik oyle kalir, ne yapalim. iyi ve saglikli gunler dilerim

Şimdiki Serbesti kapanıyor. Yeniden ve farklı formatta düzenlenecek. Belki bir gecikme oldu ama birkaç güne kadar yenilenir. Yeni Serbesti de ben yokum. Zaten bana ait değildi. Bazen yardım ediyordum. Newroz Com'u seçme sebebimi aylar önce Saygıdeğer H. Hüseyin Yıldırım ağabeye maille yazmıştım. 6-7 ay sözümü yerine getiremedim. Bir foruma yazarken ve yardımcı olurken bir diğer sitede yer almanın etik nedenlerini düşünerek yazamamıştım. Beni bağışlasınlar. Ancak bugünkü Serbesti bittikten sonradırki yazmamda bir mahzur olmayacağını düşündüm ve buraya yazmaya başladım. Bir diğer neden, Newroz Com'da daha önceden yazan değerli yazarlara BB, Ezdi Şer, ShX, Berwarto, gibi önceden (tabii yazıları aracılığıyla) tanıdığım, siyasi düşüncelerini olumladığım ve yararlı bulduğum insanların katılarak burada kümelenmesiydi. Burada özgür ve iş görebilecek bir eğilimin temelleri atılıyor. Yayın faaliyeti sadece bilgilendirmenin aracı olmakla kalmaz, sürdürdüğü bilgilendirme aracılığıyla insanları motive ederek birbirlerine yakınlaştırır. Eğilimlerin organizasyonlara, giderek güce dönüşmesinin ilk ve asgari koşulu budur. Dolayısıyla yayın ve bilgilendirme faaliyetinin toparlanma ve yenilenmeye örgütleyici etkisi vardır. Katkım olsun istedim. Şimdilik bu yol kapatılmış görünüyor. Bu ilk değil. Karşıtlarım hiç kapatamadı ve galebe çalamadı. Benim direngenliğimden değil, dayandığım doğruların direngenliğinden olsa gerek. Öcalan'ı eleştirirken, Sayın Burkay'ın "duble bıyığıyla burnunun arasına elini tersiyle vururken" (deyim sana ait Sayın Burkay ve okurlar bağışlasınlar), Mümtaz'a ayrıcalık tanımanın, karşı çıkılması gerekenin eğilimler ve uygulamalar olduğu gerçeği önünde bir hatayı ve eşitsizliği oluşturduğu konusunda haklı çıktım. Seninle bütün anlaşmazlığımız buydu. Bunu insanca konuşabilirdik. Ben hep umut bağladıklarım, saygı duyduklarım tarafından hırpalandım. Hırpalanınca hırpalıyorum. hepimiz zararlı çıkıyoruz. Fayda bunun neresinde? BB, yazıyor. "En yüz kızartıcı" küfürleri ilk edenin kendisi olduğunu açıkyüreklilikle söylüyor. Şapka çıkarırım. Önce insanlığına şapka çıkarırım. İnsan olana nasıl saygı duymam? Aramızdaki ihtilaf, Pul Katliamı konusunda çıkmıştı. Recep Maraşlı'nın, güya bir kürt insan hakları örgütü adına Pul Katliamını faili meçhule sevkeden isimli-imzalı haksız ve eğri bildirisinin, bu olayın içinde o zamanki Bingöl İnsan Hakları Derneği Başkanı da dahil olmak üzere PKK'nin katlet ve üzerine otur anlayışıyla özdeş ve yanlı olmasına yükselttiğimiz itiraz nedeniyle çıkmıştı. O dönemde Maraşlı ile al takke ver külahtılar. Benim orada konuyu açmam hak-hukuk konusunda duyarlılıklarına güvendiğim insanlara bağladığım umuttu. Karşılık bulmadı. Velevki benim yaklaşımım eksik olsa bile temelde doğru ve haklıydı. Konuyu ele almadaki yetersizliğim, ne katliama ilgisizliğin ne de en yüz kızartıcılığın gerekçesi yapılmamalıydı. O zaman Pul Katliamı'nın PKK tarafından yapılmadığını en şiddetli şekilde savunan Sirac Bilgin bile sonuçta PKK'nin yaptığını kabul etti ve WP'de yazdı. Sirac, Suriye dönüşü Pul köylü olmuştur. Pul, Sirac Bilgin'in köyüdür. Bu konuda da haklı çıktım. Ya ölenlerin hakkı, hukuku? Mahkeme-i Kübra'ya kalmış olsa gerektir. Ermeni Soykırımı'nın kürtlere yüklenmesi niyetlerini ilk keşfeden, buna yüreklilikle karşı çıkan, çıktığı için senin burada ettiğin hakaretlerin misline maruz kalan yine benim. İşin ilginç yanı bunların hepsi senin tanıklığında cereyan etti. Özcan Soysal'la, İbrahim Seven'le, Recep Maraşlı ile çatışmalarımızın altında bu vardı. Şükrü Gülmüş'ü de kattılar. Sen, en son uyanan oldun. Doğru tavır koydun, karşı çıktın. Fakat bunların hepsi önünde yine bugün yaptıklarının aynısını bana yaptın. Hiçbirinde sezeniş bile vermedim. Saydığım insanların hiçbirine kişisel karşıtlığım yok. Herhangi biri buraya gelecek olsa, haksızlığa hakarete uğrayacak olsa tereddüt göstermeden kendimi siper ederim. Benim için özel biri değilsin. Herkes için düşündüğümü senden esirgemem. Tecrübelerim bana bunu öğretti. Belirli hastalıkları olan, farklılığını konuşturmaya çalışırken farklı olanları susturmaya çalışan insanlardan zarar görüyorum. Ben, hiçbir zaman maillerle, telefonlaşmalarla kimse hakkında menfi yada müsbet kanı uyandırmak için haberleşmedim. Kişisel dedikodulara, kişilik yarıştırmaya kapım kapalı. Bir kapıyı daha kapatıyorum. Artık buraya yazamayacağım. Buraya yazmamam demek, internet ortamını kullanmayacağım demektir. Ben, senin ve benzerlerinin her aklına geldikçe tariz edeceği, edebileceğini sandığınız insan değilim. Sizlere muhatap olmak, düşük seviyenize inmek, aynı boka bulanmak mecburiyetinde kalmak beni yaralıyor. Sizlerin işin ciddiyetini kavradığınız kanısında değilim. Bok topağı zulanızda saklı ve her an için çıkmaya hazır-nazır bekliyor. Sonra jeton düşüyor ama geriye neyi hangi amaçla yaptığınızın anlaşılması yerine yaratılan pisliğin anısı kalıyor. Bu kadar zihin bulandırmakla zihni bulandırılmış olanları uyarmak iddiası arasında yekdiğeriyle tersinden bir ilişki var. Biri yekdiğerini silip süpürüyor, herkesin zihni ve midesi bulanıyor. Newroz Com camiasının ve birkaç gündür burada onlarla birlikte olmaktan bir çok acımı unuttuğum bu sitenin her görüşten katlımcısının beni bağışlamasını diliyorum. Artık yazmıyacağım. Hayatımda yerine getiremediğim bir sözüm olsun. En iyi dileklerimle, dostum, kardeşim Canbek.

Kararina saygim var,ama bunca meseleden sonra uzerinde menfi etkisi oldugunu bizzat beyan ettigin sahsin rounu cevaplamadan perdeyi kapatiyorsun. Yukarida anlattiklarini degil, sana ne tur bir yaniltma-karistirmayi dayattigini merak etmistim.Cok uzucu bir olay bu, farkinda degilmisin yoksa ? Geceyim bunu simdilik;Benim Mumtaz vs ile ne alakam vardi ki ? Sonra olsa ne olur ? Kemal Burkay'a da kiziyorum, onada...Su anda insanlari essek yerine koyan Sirac'a da...Ama ote yandan da bu insanlarin yapabilecekleri, dusunebileceklerinin bir siniri oldugunuda kabullenmeliyiz.Hep kizmaya hakkimiz yok, haklisin. Bizim de sinirlarimiz var; bu ortamlari eglence, hayatin olmazsa olmaz bir gunluk parcasi olarak degil, vatanimizin kurtulusuna bir katki platformu olarak kabulleniyorum. Bana hic bir faydasi da olmadi, zararlarini ise bir ben biliyorum galiba . Muhtemelen bir cok kisi dahil, sen de benzer sikayetlerden muzdaripsindir.Bir cok haksizliga karsi koydugunu biliyorum, hep destekledikte zaten. O cok onemli konuda en son uyanan oldugumu soyluyorsun.Dogrudur.Ama sonucta, demek ayni safta , Kurd halkina giydirilmek istenen katil gomlegini reddetmis, yirtmis atmisiz,ispatlariyla.Senin katkin isterse benimkinden on misli fazla olmus olsun, sevinirim, oylede olmustu zaten. Ama tartistigim bunlar degilki...Katkilarini kucumsemek degil ki..Bir seylerin uzerine basa basa, sana hic sormadigim halde, bir arkadasa hitaben yazinda deginiyor, vurgulamaya gidiyor, kafami karistiriyor, sonrada aciklama bekledigimde dedikodu olacagini soyluyorsun. Neyse, kafamda simdi daha somut seyler olustu; sebebler vs gibi.O zaman baska birinden suphelenmistim senin uzerinde negatif etkisi meselesinde. Demekki oburuymus ! Bosver , yazmana devam et...Beni mazeret goruyorsan, hic oyle dusunme; zaten fiilen yazma pozisyonum cok dusuk ve yazsam dahi artik bu perdenin seninle ilgili kismini kapatmis durumdayim. Asil olanlaysa, yapabilecegim bir sey yok, bahsini etmek, forumu mesgul etmek bile abes ; ama gun ola, harman ola...Birgun karsilasirsak, o'na bir cift lafim olacaktir ... Allah yolunu acik etsin

Reşit Aslan, seninle mailleşiyordu, hatta telefonlaştığını söylemişti. Benimle yüzyüze görüşüyordu. Maillerinde benimle ilgili neler yazdığını sen açıklamıştın. Seninle ilgili neler saymadıki.. İşlerinin kötü gitmesinin sende bunalıma yolaçtığına, psikiyatrik tedavi gördüğüne, ailevi huzursuzluklarına, oğlunla geçimsiliğne, alkolikliğine kadar. Doğru yada yalan anlattıkları bunlardı. Bütün bunlar seni gözümde küçültmedi. Aksine, bir insanın özel yaşamını bu denli kullanmaya çalışan kişiden iğrenmenin tohumlarını attı. Özel yaşamın, herkesin kendisine ait olduğunu düşünür, dokunulmazlığına inanırım. Birileri bu açıdan vurmadığı sürece sorgulamam ve ilişmem. Senin Ergül tarafından etkilendiğine, Ergül'ün ilkel düşünce yapısına, lumpenlikten yakasını kurtaramayışına ilişkin bilgiler verdi. O gün Aşiretistan ve Rızgari'de tartışmayı götüren Ergül'dü. Yazdıklarının içeriğine bakarak sahip olduğu anlayışın geri olduğunu gördüm. Ergül hakkında söylediği tek doğru buydu. Ergül üzerinden Öcalan'ın ki kadar eleştirilmesi gereken bir geçmişin savunusuna çanak tuttun. Ergül hem Maraşlı'nın infaz emrini es geçti hem de Mümtaz lehine tavır koydu. Ergül'e kapı açan tek destekçisi ise sendin. Sergilediğin fiili duruş buydu. Ben farklı düşündüğüm için Ergül Kıyak değil ama Mümtaz üzerinden tartışma yürüttüm. Sonuçta Ergül Kıyak'ta kurbanlardan biriydi. Maraşlı'nın onun hakkında verdiği ölüm emrini de anımsayınca senin diğer yandan Maraşlı ile al takke ver küllah ilişkilerin oldukça tutarsız bir konumdaydı. Sadece eleştirmeme burada ortaya koyduğun hünerlerinle karşılık verdin. Reşit Aslan'ı doğruladın. Mide bulandırıcı birini yani.. Adam benimle ilişkilerinde Sirac Bilgin'e istinkaf ediyor, diğer yandan Sirac Bilgin'le telefon görüşmeleri yaparak beni kötülüyordu. İkiyüzlülük adamın ruhunda var. Oysa ben hiç kimseye ikircikli davranmadım. Sait Aydoğmuş bir yazı yazmıştı. Rızgari'ye aktarmışlardı orada eleştirel cevap verdim. Sait Abi içerledi. Olgunluk göstererek fazla önemsemedi. O dönem bir aksiyon oluşturmaya çalışıyorlar. Daha sonra beni de işin içinde olan bir hemşehrim aracılığıyla toplantılarına çağırmışlardı. AB'ye katılım hakkındaki görüşlerinin muğlaklığı nedeniyle mesafeli durmayı önceden kararlaştırmıştım. Gitmedim. Reşit Aslan, Sait Aydoğmuş ve girişim arkadaşları için söylemediğini bırakmadı. Söyledikleri son derece tezyif edici ağır ithamlardı. Arası bir müddet geçti, Sait Aydoğmuş'a Rızgari'de yazarak kendisiyle son derece verimli çalışmalar yapacaklarını belirterek, saygılı bir üslupla beraberliklerinden duyduğu memnuniyeti belirtiyordu. Yağın dozajı bir yana, ikiyüzlülüğün bu türüne ilk defa rastlamıştım. Şaşırdım. Aydoğmuşa'a Sait Abi diye yazarken hiç mi yüreği titremiyordu? Sait Ağabey tecrübelidir. Bir gün kendisiyle Alvik tren istasyonunda karşılaştık. Hasbihalden sonra ben Reşit'i sordum. Tabii anlattıklarından bahsetmeyerek. İlk defa burada açıklıyorum. Aydoğmuş bana; "Kenan biliyormusun bu Reşit elli isimle yazıyor, hatta kadın ismiyle ve görüntüsüyle yazıyor, arkadaşlarımız tesbit etmişler" şeklinde tembihlerde bulundu. Ben Rizgari'ye açıldığı ilk günden itibaren tamı tamına binbeşyüz'ün üzerined yazı yazmışım. Onun katılımı daha sonra, Nemrud Sipan mahlasıyla ilk katılımını ve bana yazdığı şantaj yazısını anımsayarak o güne kadar yazılanları sinema şeridi gibi gözümün önünden geçirdim. Ortada arşiv de var. Arşiv taraması yaparak taşları önemli mikyasta yerine oturttum. Adam benim farkına vardığım ikiyüzlülüğünün dışında perde arkasında durduğu forumda bu oyunları oynuyor. BB'nin Maraşlı'nın forumunda varlık göstermesini hazmedemiyordu. Aynen Sirac'a yaptığı şekilde çirkef oldukalarını, kürtlükle alakalarının bulumadığı işi istinkaf etmeye kadar götürerek söylüyordu. BB, Rızgari'ye yazmaya başlayınca tanık olduğum dalkavukluğun boyutu beni çılgına çevirdi. Kimse iç yüzünü bilmediği için benim gelenlere karşı olduğumu sandılar. En çok hayıflandığım o arada Ezdi Şer ile daha önceki kırgınlığımızın alevlenerek yeni bir üzüntüyü daha ilişkilerimize eklemesi oldu. Ezdi Şer hakkında maillerde geçen bilgilere kadar bana sızdırmak suretiyle beni yanlış bilgilendiren kısmen de yönlendiren Reşit Aslan bu aşamada çökmekte olan forumun biraz daha devam edeceğini sanarak beni forumdan dışlamaya kalktı. Değişik isimlerle hakkımda yazılan yazıların kaynağını zaten biliyordum. Hiç şüphen olmasın, burada da parmağı olacağını ilk andan itibaren hesaplayarak yazdım. İyiki forumda bayan yoktu, yoksa daha farklı tiplemelerle de karşılaşabilirdim. Kısacası açıklık iyidir. Gizli flört açıktan çocuk doğurtturur. Umarım birileri de buna ihbar demez. Zaten sayende muhbir olduk, ha bir eksik ha bir fazla umurumda değil. Bu da benim son yazım, ötesini ne sen sor ne ben söyleyeyim.

hocam ihbar edildigin anda bu olayin ihbar oldugunu yazdin mi yazmadin mi? yazdigini dusunuyorum. yazmamissan tembellik etmissin. ihbar hangi guzel kutlas ivir zivir nedenlerle yapilirsa yapilsin berbat bir istir. bir kisinin kendi aciklamak istemedigi ve etrafa ZARARI olmayan aciklanmamis malumati kendisinden istenmediginde (yani herkesin uzlasma halinde birlikte yuzlestigi tarafsiz bir kurum veya olusum icinde -hukuk mahkeme filan fistik yani) baskasi hakkindaki bilgileri etrafa sacmasi berbat bir tavirdir. bunu tartismaya bile gerek yok. sen bana yapildi diyorsun adam da ben yapmadim diyor. biz kime inanalim? ben S ye sadece o soylediklerini degil bir cogunuzun agiziniza bile almadigi hata duydugunuzda yuzunuzun kizarabilecegi kufurler de ettim. (o bana etti mi hic hatirlamiyorum yanlizca beni cilden cikartigini soyle boyle hatirliyorum. bu olan biten benim ile onun bireylsel dunyasini ilgilendiren bir ego catismasinin urunu de o,mus olabilir veya bam baska daha toplumsal bir meseleyi tartisirken raydan cikma urunu de olabilir. ancak ben onu hakkinda KURDLER icin daha hayirli olacak baska bir seyi hatirliyorum. onu da yazdim. daha onemli daha ilkesel daha anahtar bir tartismada adam benimle anli bicakli WP sitesi ile de gayet iyi anlasirken WP sitesi de beni afarozun esiginde iken adam cikti dogru olan seyi goz kirpmadan savundu. bu sadece bu benim kafam guzel bir civi cakti bu tavir bir insanin ust sinirini en onemli sinirini gosterir ve onemli bir durustluk isaretidir. (lenin in rosa luksemburg icin sarfettigi lafi hatirlmak lazim simdi; kartal zaman zaman tavuklardan asagilara da duse de yukseklerde ucabilecek yetenekte demektir!) S ile hatirladigimda utandigim kufurulu tokusmayi da sebebplerini de sildi supurdu. S veya ben diyelim

Hoca, Gördüğün gibi hengameden başımı kaldıramıyorum. Konuya ikinci kezdir değiniyorsun. Suskunluğum umursamazlıktan değil. Freni patlamışlara cevap vermekten fırsat bulamadığım için geciktim. Aramızda geçen hadiseye yaklaşımını takdirle ve şefkatle karşıladığımı belirtmeliyim. Keşke bunları pusulayı şaşırmışlarla tartışmanın (aslında dalaşı) arasında yazmasaydın ve bu ortamda cevaplamasaydım. Benim açımdan daha şık olurdu. Hiç önemi yok. İçtenliği zaman ve mekanla sınırlamamak da güzeldir. Aramızda geçenler bende herhangi bir kin yaratmış değil. Gerçekten kinci değilim. Senin gibi ben de unuttum. Bu yeni değil, çoktan unutmuştum. Bilmeni istiyorum. Gösterdiğin karşılıksız iyiniyet için kutlarım. Öyle ya benden bir beklentin yok bana ihtiyacın da yok. Saygıyı hakediyorsun Hoca. Hörmetler.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.