Daha önceki yazımda, Apo postu kurtarabilecek mi diye yazmıştım. Öyle görünüyor ki, sadece Apo değil, TC de Kobane- Güneybatı ve Güney Kürdistan konusunda irtiba kaybı yaşıyor. TC, taşaronlarına verdiği taktikler neticesinde taşaronlarını bir taraftan suçlarken, öbür taraftan taşaronların eliyle barış çöreğini masaya değişik tadlarıyla servis etmeye çalışıyor. PKK yöneicileri ve DHP'lilerin ''barışa'' yönelik istem ve eleştirileri sonucu adalet bakanının açıkladığı son paket bunun tam kötü bir örnegidir. Oysa masada bariş çöreğinin kırıntıları bile görünmüyor.
Kandilden yükselen çıkışlar sahte, ikiyüzlü ve oyalama taktiğinden başka bir amacı olmayan danışıklı dövüş demeçleridir. Sırf Kürd Halkına sahte umut aşılamayı amaçlayan Apo , Kandil ve Erdoğanın çıkışları, artık Kuzey Kürdistan'da Müritleri de aşarak, yeni umutlarla Kürdistan Bayrağını dalgalandıran yurtsever ve bağımsızlıkçı bir dalganın ilk belirtilerini müjdeliyor. Ama ne yazık ki, Kürd Halkı gerçek önder ve liderlerinden henüz yoksundur..
Sahte barış sürecinin amacı, Misakı Milli üzerine ve Güney'de bir Kürdistan'ın ilanına engel olmaktı. Güneybatı parçası ise zaten taşaronların denetimindeydi. Kuzeyde ise taşaronlar tamamen TC çıkarları için mücadele edeecekleri garantisini vermişlerdi. TC'nin rüyasında tebesümle gördüğü bu pembe hayal, öyle görünüyor ki, büyük bir kabusa dönüşüyor.
Bu kabusun iki nedeni vardır. Biri, doğacak olan bir Kürdistan Devleti'ne engel olamamak, ikincisi de, TC'nin İçine girdiği siyasi, ekonomik girdaptan kurtulamayacağı ve dağılma sürecinin başlayacağı korkusudur.
Bu gerçeklerin kapıya dayanmış olmasına rağmen hala Kürd taşaron örgütlerinden PKK ve özellikle PYD ve liderlerinin çamurdan çıkmak istememelerini anlamak mümkün değildir.
Apo'yu anladık! Kucağa oturmuş. İslamcı Kemalistlerin kucağından kalkmaya yeltendiği anda, ya burnu yere sütünür, ya da da foyaları, tüm pislikleri ortaya dökülerek rezil duruma sokulur. Aynı muameleyi Cuntacı Kemalistlerden de görecegi kesindir.
İSİD'in Kobane'yi işgal girişimleri sonucu Amerikalıların Güneybatı bombardımanlarına rağmen, PYD'nin savaş alanlarında halkı yalnız bırakıp çekilmesi ise, PYD'ye ittibar kaybettirmiştir. Ama henüz kirli propoganda yayınlarından medet ummarak yanlış safta durması, Amerikalılar tarafından burunlarının sürüleceği günü yakınlaştırmaktadır. Ya doğru yola inerler, ya da, darmadağın olacaklardır.
Kabusu tetikleyecek olan önemli bir süreç daha var. İktidarı dinci kesime kaptıran Kemalist cuntacıların, Kemalizm'in çöküşünü engellemek ve ikidarı tekrar ele geçirme çabaları...
Örgütlü olan dincilere karşı, Kemalistlerin vereceği mücadele, bir kapışma sürecine girebilir. Şu anda iki kesim arasındaki bu mücadelenin gürültüsüz yürütülmesinin amacı, Kürdistan konusunda her iki kesimin de devlet çıkarları konusunda hemfikir olmaları ve TC'nin çıkarlarının zedelenmemesine çalışılmasıdır.
Ama ne olursa olsun,halkları zora dayalı çağdışı yöntemler, baskılar ve kan dökerek susturmak, hiç bir dönemde ebedi ve başarılı olamamıştır.
Kan üzerinden siyaset yürüterek mutlu ve huzurlu devletler yaratmak ve uzun süreli yaşatmak mümkün degil artık.
17.10.2014