AK Partinin Kürdistan süreci ve Kürtlerin bu sürece olan katkilariyla oynadiklari rol gerçegi yansitiyormu?
Haci Artos
AK Parti Tarihçesini ele almamiz gerekmiyor, ancak kisaca olsa bir göz atmakta yarar vardir. Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdogan ve AK Parti yöneticileri, eski Selamet Partisi içinde çalisan ve Erbakanin ögrencileri olan bir gruptur. Bunlar biraz daha liberal bir politika ve özellikle ABD`nin destegiyle ortadoguda ve Dünya`da Islam devletlerine örnek olabilecek, ilimli bir Islam yönetimini deneme politikasiyla isbasina getirdiler. Bunun devami için göstermelikte olsa, Kürt sorunu gibi (TRT 6, Kürtçe Kurslar, Askerleri mahkeme karsisina çikarma v.s gibi) göstermelik bazi açilimlar adi altinda sinsi bir politika ile, Kürdistan`da tabela partileri halini alan, kendi disindaki devlet partilerinin oylarini kendi hanesine yazarak belli bazi basarilar elde etti.
Burada kullanilan en büyük silah islam dinidir. Kürtlerin ezilmisligi, sömürüsü, kendi dil ve kültürlerini kulanamama, bunun sonucu egitim seviyesinin Kürdistan`da çok gerilerde olmasi, din sömürüsünü istismar eden TC devleti onun simdiki hükümeti AK Parti bir tasla iki kus vurma pesinde:
- Tüm Müslümanlarin kardes olduklari tezinin alkasinda saklanarak, Kürtlerin devlet kurmalarina ihtiyaç olmadigi ve Kürtleri din ile aldatarak Türk islam sentezi, Fetullahçilik okulariyla Kürtlerin asimilaasyonunu hizlandirarak Kültürel ilhaki gerçeklestirmek ve,
- Kendi Kürdünü (Kürtlükten tamamen arindirilmis bir kisilik) olusturmak. TC, her zaman Kürtleri yönetmek için isbirlikçilere gerek duymustur. Simdiden hem bugün hemde gelecege hazirlik (eger Kürdistan`da savasi kaybetse bile) yapiyor. Bu politika sömürgeciligin dünyasinda vardir.
Bunlari gerçeklestirmek için kendi gücü yetmedigi zaman 1990`larda oldugu gibi yedek güçlerini (Hizbullah v,s) devreye sokarak Kürtleri kürtlere kirdirtarak basari yolunu seçiyor. Geçmiste CHP, MHP, Selamet v.s Fasist Türk partileri, Kürdistan`da Fasist Türk milliyetçiligini kullanarak, devlet veya parti terörü yolu ile mücadeleyi ezmek istediler, ama Kürt halkina bugun egdirmediler ve sonuçta iflas ettiler.
AK Parti ise Türk Islam sentezini kullanarak, hem Fasist Türk milliyetçiligini hemde Din sömüsü ile kismi basarilar elde etti. AK partinin Kürt açilimi gibi yalan politikalarla yaptigi hamleler, aslinda gelisen mücadele karsisinda geri atim atmanin bir neticesidir. CHP, MHP ve diger tüm Fasist Partiler sonunda geri adim atarak oyni çizgiye gelecekler. Fasist Humeyni rejimi Kürt halkina ne verdiyse, AK partide o kadar verecektir. Eninde sonunda kendi fasist yüzünü Kürt halkina gösterecek ve maskesi düsecektir. Zaten yavas yavas düsüyor. AK Parti içinde bulunan Kürt milletvekileri (Namuslu olanlar) partiyi terketmelidirler, yoksa Atatürk tarafindan idam edilen Dersim Mebuslari Diyap Aga, ve Hasan Hayri gibi idam sehpasinda pismanlik duymalari ne kendilerine nede Kürt halkina bir fayda saglamaz. AK Partinin tek amaci, Osmanli hayali ile Ortadoguda, saldirgan, yayilmaci, Emperyalist bir Türk devleti gelistirme pesindedir.
Kürdistan`da bugün Kürtlerin sorunu, Türk yasalari çerçevesinde, hak, hukuk, esitlik, demokrasi ve ekmek (bunlar bagimsizliktan sonra, Kürt devletinin olusturacagi bir anayasa sorunudur) sorunu degil, kendi kaderini tayin etme sorunudur. Sömürgeci baski altinda kurtulma sorunudur. Bagimsiz ve demokratik devletini kurma sorunudur.
Önümüzdeki nihayi hedef, zaman geçirmesizin Kürdistan bagimsizlikçi güçleri kuzeyde, bir Platform, Cephe veya Ulusal kongre (bu baslangiçta yurtdisindada olabilir) örgütlemeli ve Kürdistan halkina sesini duyurmalidirlar. Kürt aydinlarinin kis uykusuna yatmalari yillar oldu, artik uyanmali, dogru ve devrimci bir çizgi ile halka önderlik edebilecek seviyeye ulasilmalidirlar. Bu konuda dinamik gençlik ve halk bir beklenti içersindedir. Kürdistan halkina dayatilar teslimiyet ve asil hedefi sasirtran günlük saçma politikalara set çekme zamanidir. Marjinalesen eski kuzeyli parti ve örgütler, kendi parti çikarlarini bir tarafa birakip Kürdistan`in ulusal ve demokratik çikarlarini ön plana çikarmalidirlar.
Unutulmamalidirki, Kürt halkinin tek kurtulus yolu buradan geçiyor. Hiç bir sinir ve yasa tanimayan Kürt halkinin düsmanlarinin anladigi dil hangisiyse, onu önlerine koymak lazim.
10.10.2012
