Üç devişirme, üç madalya...!
Tırk diye bir millet olmamasına rağmen; üç devişrmeyle, üç madalya aldı tırekler.
Üç devşirmeden birisi; Dağıstanlı Ramazan Şahin' di altın madalyanın sahibi, gureste.
Diğeri AzÃme'ydà ve Ferqinli ve aslà Kürd.
Bır diğeri de; Elvan ve siyahi Afrikalı'ydı koşuda iki gümişi madalyayla.
Tırk diye bir millet olmamasına rağmen; bu madalya ve bayrak histerisinde ortalık TC adına gururken, genelde ise bir hüsrandı milletler topluluğunda.
Ben de garip hüznün akşamındaydım Kürd milletinin bir ferdi olarak.
Kürdün kürde aman vermediği bir atmosferde olup bitenlerden geriye ne kalacaktı.
Parsellenmiş bir millet yapısında; ümetçiler, arabi renginde hepimiz kardeşiz derken,
Kürd milletinin hak ve hukukunda bulanık hava estiriyordu bizimkisi.
Ergenekoncu puşt da, hepimiz türküz derken, aklıma itihat ve teraki geldi.
Bu oluşumun da iki önemli şasiyetinden birisi; Amedli İshak Sukuti ve Arapgirli Abdullah Cevdet tir.
İkisi de birer devşirme pozisiyonunda, halkının boynunu ilerde kesecek kılıcı bilediklerini bilmiyorlarmiydu.
Bu ne bedbahtı boyle,kendi milletine bu zulumu taddirmak.
Bak Ziya Gökalp'e türkçülüğün esaslarına imza atarak, Kemal Aatatıreki başımıza bella etti.
Atatırek ekolu da, döndü İmralıyı yarattı ve 30 yıl kan kusturdu bu mazlum millete.
Şimdi de Kemalizm simidini kendisine kurtuluş,
Kürd milletine de zindan kapılarını ardına kadar açark; ümmiler, müridler ranta konarak asayış berkemldir mantığıyla vuruyor abalıya...
Heyhat ki heyhat...! Hawar ki hawar...!
Bir milletin sportif etkinliklerinde ki başarısı, küçümsenmeyecek bir onura vesiledir.
Kürd milletinin de bir gün yıldızının parlayacağı ve madalyalarıyla gurur ve neşe saçacağı günler umuduyla, selam ve saygılar....