Güney Kürdistan'ın ünlü siyaset adamlarından Nawşirwan Mustafa bir kaç günden beri “Mufezatî Berey Kurdistani- Beh's (1991)“ anabaşlığı altında “1991 yılında Baas Partisi ve Kurdistan Cephesi arasındaki Görüşmelerinin“ perde arkasına ışık tutuyor..
Aslına bakılırsa bu yazı serisinin Kuzey Kürdistanlılar için Türkçe ve Kurmanci'ye çevrilmesi gerekir... Çünkü, Nawşirwan Mustafa bu konudaki anılarını yazarken aynı zamanda tarihimizin en bilinmeyen noktalarına ve gizli kalan yanlarına ışık tutuyor....
Nawşirwan Mustafa anılarını yazarken Kürdistan'da ve hatta tüm Ortadoğu'da çok ender bir siyaset amamı olarak karşımıza çıkıyor... Bizim gibi ülkelerde anılarını yazan siyaset adamı çok enderdir... Anı yazma genelikle Batı ülkelerinde bir gelenektir... Batı'da anılarını yazmayan siyaset adamları istisnai bir durum arzederken, bizde anılarını yazanlar istisnai bir durumu teşkil ederler.
İşte Nawşirwan Mustafa, Ortadoğunun bu ender kişiliklerinden biridir...
Nawşirwan Mustafa 40 yıldan daha fazla bir zamandan beri Güney Kürdistan siyaset yaşamı içindedir. O, Komela'nın kuruluşunda ve YNK'nin kuruluşunda birinci derecede rol alan bir siyaset adamıdır... Baas rejimine karşı mücadelenin her safhasında yönetici bir kadro olarak yer aldı... Yine Güney Kürdistan iç savaşlarında da Nawşirwan Mustafa'nın büyük bir rolu vardı... 1991 ayaklanmasının hazırlanmasından, örgütlenmesinden ve yönetiminden sorumlu olan bir kaç kadrodan biriydi..
Yani kısacası Nawşirwan Mustafa Güney Kürdistan'ın son yarım yüzyılın canlı tanıklarından ve aynı zamanda aktif siyasi bir kaç aktörlerinden biri olarak anılarını yazıyor...
Daha önce Güney Kürdistan'daki mücadele tarihine ilişkin anılarını 4 cild halinden yayınladı... Bu dört cildlik anılar sadece Kürdistan kamuoyunda yankı bulmakla kalmadı, aynı zamanda YNK ve diğer siyasi oluşumların saflarında da yankı buldu ve rahatsızlıklara neden oldu... Çünkü Nawşirwan Mustafa kendisini ve anılarını otosansüre tabi tutmamıştı...
Nawşirwan Mustafa Saddam Hüseyin rejiminin 2003 yılında yıkılmasından sonra, Amerikan İdaresinin atadığı Paul Bremer'in yönetimindeki Bağdat'ta kurulan “Encumani Hukum“ olarak bilinen yönetimin üyesiydi... Daha sonra referandum ile kabul edilen “Irak Daimi Anayasa“sının bir ön taslağı olan “Geçici İdari Yasa“sı, oluşturulan Geçici Hükümet, Kerkük ile ilgili anayasal düzenlemeler hep “Encumani Hukim“ döneminin ürünleriydi....
O süreçte kapalı kapılar arkasında Irak ve Güney Kürdistan geleceğine ve kaderine ilişkin bir dizi karar alınırken, kamuoyunun pek bir haberi yoktu.. Nawşirwan Mustafa bir kaç ay önce o süreçte yaşanan gelişmeleride seri halinde “Rojname Gazetesinde “ yayınladı... O döneme ilişkin anılarıda büyük yankılara neden olmuştu...
Nawşirwan Mustafa sadece anılarını yazan bir politikacı değil, Kürdistan tarihine ilişkinde ciddi çalışmalar yapan insanlardan biridir..
Ben, yıllar önce Nawşirwan Mustafa'nın Kürd ve Farsların ilişki ve tarihlerine dair “Kurd û Ecem“ adlı çalışmasını okuduğum zaman hayretler içinde kalmıştım... Baas rejimine karşı silahlı mücadele içinde olan bir örgüt yöneticisinin, o kadar geniş kaynaklara ulaşarak, akademik değeri tartışılmayacak böyle bir eseri ortaya çıkarması akıl almaz bir şeydir...
Yine Nawşirwan Mustafa'nın “Demokratik Kürdistan Cumhuriyetini“(1946), o dönem çıkan Özgür Kürd basınından itibaren irdelediği “ Komari Kurdistan“ adlı çalışmasıda konuya ilişkin ilk ciddi akademik çalışmaydı...
Nawşirwan Mustafa'nın bir dizi diğer akademik çalışmalarının yanında biz Kuzey Kürdlerinide yakından ilgilendiren KDP ve YNK arasında yapılan “Hakkari Olayları“ olarak bilinen çatışmalara dair kaleme aldığı “Karasati Hakkari“ adlı kıtapcığı da vardır.... Bu kitapcık ta Nawşirwan Mustafa bazı Kuzey Kürdlerine ciddi suçlamalarda bulunuyor...
Nawşirwan Mustafa geçen yılın ortalarına kadar YNK Genel Sekreter yardımcısıydı... YNK içinde yapılan seçimlere Nawşirwan ve çevresi “Yolsuzluklara karşı kampanya“ ile katıldılar.. O, YNK içindeki örgüt seçimlerinde Mam Celal ve Xosret Resul grupları karşısında 3. sıraya düşünce, Genel Sekreter yardımcılığından, politbüro üyeliğinden ve YNK içinde diğer görevlerinden istifa etti..
Bir yıldan beri “Wişe“ diye basın ve yayını temel alan bir şireketin başındadır... Şimdilik “Rojname“ diye günlük bir gazete çıkarıyorlar, bir televizyon çalışmaları ve Akademik Çalışma Merkezini oluşturma girişimleri var...
Her ne kadar Nawşirwan Mustafa YNK'deki tüm görevlerinden istifa etmesine etmiş isede Mam Celal sonrasında YNK başına geçecek kadro meselesi gündeme gelidiği zaman onun ismi ilk sırada yer alıyor... Son başbakanlık tartışmalarında da aynı durum yaşandı...
Nawşirwan Mustafa Güney Kürdistan Ulusal Hareketi içinde ağırlığı olan bir kadrodur... Geçenlerde Michael Rubin Mam Celal, Kek Mesud ve Güney Kürdistan Hükümeti hakkında suçlamalar ve hakaretlerle dolu bir rapor yayınlamıştı.. (Bu rapor ve Rubin hakkındaki değerlendirmeler için Newroz Com arşivine bakınız)
Hawlati Gazetesi bu raporu Aşağı Kurmanca'ya çevirip, yayınladığı için bir dizi sert eleştirilerle karşı karşıya kaldı ve Yazı İşler Müdürü Mam Celal tarafından mahkemeye verildi... Nawşirwan Mustafa'nın başında bulunduğu “Rojname Gazetesi“ de bu raporu yayınlamakla yetinmedi, Michael Rubin ile uzun bir söyleşi yaptı... Şimdiye kadar “Rojname“ hakkında hukuki bir girişim yok...
Demeki Nawşirwan Mustafa “Rojname“ için iyi bir “Koruma Şemsiyesi“ görevini görüyor...
Hepimiz 1991 yılında Mam Celal ile Saddam'ın televizyon ekranları karşısında öpüşmeleri hatırlıyoruz.. O resim hâlâ bir çoklarımızın hafızalarında dip diri duruyor.. İşte o sürecin, Kürdler ve Baas Partisi arasındaki görüşmelerin perde arkasını Nawşirwan “1991 yılında Baas Partisi ve Kurdistan Cephesi arasındaki Görüşmeler“ başlığı altında yayınladığı anılarıyla aydınlatıyor..
Ben önümüzdeki yazımda bu anıları özetlemeye çalışacağım..
Aso Zagrosi