Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 4 September 2008

*“Türkiye Cumhurriyeti“ CiNAYETLERiNiN GÖLGESiNDE CiNNET GECiREN HASTALIKLI TOPLUM, TÜRKiYE MANZARASI. Haci SONGÜL

Bugün Türkiye sanal dünyasinin günlük haberlerinde ilk sirayi alan Sabanci Center Cinayetiydi, bu haberi izleyen herkesin, aklina bazi noktalar düsmüstür.
* *
Kürt halki, Güney Kürdistan`da yönetim erkine talip olduklarinin hakli pratigini sergilediklerinde, Sömürgeci fasist T.C yetkilileri, Kürt halkini ve onun siyasal temsicilerini hep alayli bir lügatla, “...Bu asiret agalari mi devlet kuracak, Ne? Kürtler mi devlet kuracak“ gibi asagilayici sözlerle Kürtleri rincide edip, zamaninda cok böbürlenmislerdi.

Ne varki alay konusu bir sey varsa, o da hayatin sundugu realitedir. Türk rejim yöneticileri bu gercegi hep unutur gözüküyorlar.

Sömürgeci fasist T.C yetkililerin övündükleri devlet gelenegi ve devlet anlayisi hem gerek pratigiyle hem de bugün desifre oldugundan, cogulca kabul görülen Ergenekon olayiyla birlikte, nasil bir devlet yönettiklerini, devlet yönetim anlayisinin ,Türk siyasetcisinin ve ordusunun beyninde ne oldugunu, gidikce daha net görmekteyiz.

Alay etme sirasi simdi biz Kürtlerde. Biz, insanlik disi fantazilere dayanarak insanlari hor görüp, kücümsemiyoruz.

Biz yasanan gerceklerden hareket ederek halklara “devlet“ gibi gösterilen ama, modern anlamda bir devlet niteligini tasimayan T.C`yle ve onun politikasini icra eden, capulcu katliamci ordunun sözum ona siyaset ve devlet yöneticileriyle hakli olarak alay ediyoruz. Siz, cagin gereklerine uygun, toplumun kabul gördügü bir devlet yönetmiyorsunuz.

Devlet diye övündügünüz yönetim, insani ve toplum deger yargilarina yabanci olan, zihinsel olarak saglikli olmayan, cikar egosu pesinde her tür kiliklara girebilen bir avuc cani bireylerin yönetim rejimidir. Türkiye manzarasinin sundugu realite budur.

Ergenekon gölgesinde ortaya sacilan en siradan bir olaya baktigimizda (siradan diyorum, cünkü olaylar bilincli olarak toplum beyninde siradanlastiriliyor ve buda ayni cevrelerin bir faaliyeti olarak topluma empoze ediliyor), toplum icin bir devletin olmadigi, elit bir kesim militalist gücün olusturdugu sivil sebekelerle, keyfi ve rant yönetimi oldugunu, bugünlerde basina yansiyan Sabanci Center Cinayetindeki delillerle daha rahat gözleye biliyoruz.

Ne varki, Ergenekon olayiyla ilgili, disariya sizdirilan bilgiler topluma sunuldugunda, “devlet“ psikolojik merkezinin denetiminden gecirilerek, toplumun manipule edilmesi saglanmaktadir. Bununla, “devlet“ güveni tazelenerek, olaylar bir kac kisinin faaliyeti olarak gösterilmeye calisilsa bile Türkiye`nin icinde bulundugu manzara, bize mafiya ve eskiya rejimi disinda, baska hic bir gercegi sunmuyor.
Dolayisiyla bütün gercekler bize sunu gösteriyor, bugün “Türkiye“ diye hitap edilen cografyadaki yönetim altinda bulunan herkes bir anlamda sans eseri yasiyor. Bu kadar kisisel ihtiraslarin yönetimde hakim oldugu, toplum tarafindan kabul görmeyen bir yönetim anlayisiyla, cehennem girdabina alinan insanlarin halen hayatta bulunmasi sans eseri degilde, nedir?
Cünkü karsimizda “DEVLET“ adi altinda porsuk gibi kokan rejimin cinayet ve korku faaliyetleri vardir.
Bütün bu olaylar ve gelismeler “devlet“ adi altinda Kemalist rejimin carpikligina isaret ediyor. Bu “devlet“ anlayisi, yasadigimiz cagin toplumsal ve üretim kosullarin gercegine uymamaktadir. Bu rejim caga angeje olabilecek, devlet olma gerekliligi anlayisindan yoksundur. Bu sorun cözülmedikce Türkiyenin -alisik olunan su popüler söylemiyle-, fay hattinda olmasini söylemek, cok iyimser bir degerlendirme olur, cünkü, gelinen tarih ve gelismeler bunlarin bir sonucu olarak yasanan olaylar, Türkiyeyi ya uygar medeni bir dünyayla bulusturacaktir ya da Saddam rejimi gibi fay hattinin yaratacagi bosluga düsürecektir.
Canli organizmalarda oldugu gibi devletlerinde ölümüne yol acan olaylarin sadece ic organizmanin gösterecegi hastaliklar degil, degisen ve dönüsen dis kosullarin etkisiyle de yok olunacagini kabul etmeliyiz, böylesi bir kabul, siyaset ve devlet anlayisinda iddia sahibi olanlara hic olmazsa bilimsel bir perspektif sun

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.