Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 26 September 2008

[color=#FF0000]Munzur Okur: ''Kürtleri Yarattığını İddia Edenler Tekrar İyi Düşünmeliler''[/color]
2008 09 25 - 15:35 [url=http://kurdwebb.com/files/turki.php?id=3778]www.webbkurd.com[/url]

Biz kürtler kendimizi ve tarihimizi iyi bir şekilde tahlil edemezsek,günümüzde yaşadığımız sorunları çözmekte zorlanıp çözümden ziyade bir belirsizliğe saplanırız.Tarihte toplumların kendisi ile karşılaşması ve kendini yeniden gözden geçirmesi için araştırılması ve analiz edilmesi gerekiyor.

O halde bu “gün“ümüzü “dün“den daha anlaşılır yapmak için dünümüze dönüp iyi bir değerlendirme yapmalıyız.Bazen bugünün dünden daha faydasız ve yararsız olduğunu görüyor,bugünümüzü inkar edip dünümüzle yaşıyoruz. Şu anda kürtler böyle bir durumda yaşıyor ne yazıkı.

Bu durmu yaşamamıza sebep olan en büyük etken, günümüzde yapılan belirsiz politikalardır. Belirsizlikler yeterince aydınlığa çıkmadığı sürece insanların kafası hep karışık ve soru işaretleriyle dolu olacak ve olumlu yönde gelişmelere uzak olacak. Topluluklar geçmişlerini yargılamakla değil anlamakla ilerleme kaydedebilir.Oysa biz kürtlerin ilericilik ve yurtseverlik adına yaptığı ise geçmişi yargılamak, küçümsemek, hatta daha ileri giderek geçmişimizi yok saymakla geleceğe sahip çıkmaya çalıştık. İşte “biz ölü Kürdü diriltik“,biz kör Kürde göz, sağıra kulak verdik, Kürt yoktu biz yarattık“ gibi yığınlarca deyimi,çağdaşlık ve ilericilik adına söyleyip kendi geçmişimizi dolayısıyla kendimizi aşağıladık.

Oysaki tarihimize baktığımızda bu deyimlerin sadece birileri kendini her şeyin başlangıcı olarak görmenin çabaları olarak söylemiş deyimler olarak görüyoruz. Kürtler hiç bir zaman ölü değillerdi,ne 20'li yılarda ne 27'li yıllarda ne de 38'lerde... Kendi varlıklarını savunmak için,kendi kültürlerini devam ettirmek için hep savaştılar. Bunları inkar etmek ama yeri geldiğinde,geçmişte verilen kahramanca direnişleri anlatıp onlardan kendi adlarına pay çıkarmaları bir paradokstur.
Yaşamda bir insanın kendini her şeyin başlangıcı olarak görmesi kadar insanlık adına işlenmiş büyük bir ayıp yoktur. Bu ayıbı biz kürtlerin önderi durumundaki insanlar durmadan açık açık işliyorlarken biz kürtler de onlara alkış çalmaktan başka bir varlık gösteremedik.

İşte bu tutumlar, bu deyimleri kulananlar belki yarınki kürtler için geri dönüp baktıklarında tarihteki büyük ayıp olarak görülüp bunu anlamakta zorlanacak ve utanacaklar. Bugün tarihimize baktığımızda sayın Beşikçinin dediği gibi “bu lanettli çorap Miliyetler cemiyeti döneminde yanı 20'lerde kürtlerin başına geçirilmiştir“.Bugün kürtlerin ulusal taleplerine karşı tavırlar o dönemlerde aynıydı.Ama sayın kürtleri diriltenler bu tavırı sanki yeni deşifre etmişler gibi allayıp pulayıp anlatıyorlar. İşte “hareketimze karşı komplo, önderliğimze karşı komplo“ diye sayfalarca açıklamalar yapılıyor,uluslararası komplolardan bahsediliyor. Evet bu doğrudur ama şu lanetlediğiniz tarihinizde de aynı tavırlar vardır; kürtler hep inkar ve imha edildi.

O zaman da kürtleri bütün dünya el birliği ile yok saydı, seyit Rızalar şeh Saitler idam edildi, öldürüldü.Ama bugün yapılan değerlendirmelere bakıldığında sanki o dönem kürtlere “alın kimliğiniz, ulusunuz“ denildi de Kürtler almadı. Kürtler hiç bir zaman ezilmişliği yer yüzünde silinme tehlikesine girmediler ama bu Kürtlere dayatıldı ama hiç bir tarihte de bu dayatmaları kabul görmedi Kürtler nezdinde,hep mücadele edildi. O halde kürtlerin tarihteki kendi içindeki sorunları, sanki bügün yaşanmıyor mu? bugün o kadar zaman geçmesine rağmen daha katmerlisi yaşanıyor,uluslararası ajanlıkla suçlamalar,hatta silahını alıp dağa çıkmış yıllarca kürt ulus ve varlığı için savaşmış insanlar bile ajanlıkla suçlanıyor.

Bugün Kürt ulusal birliği söz konusu edildiğinde kaçış aracı Kürtlerin içindeki zayıf kişilikleri kriter olarak alıp onları ileri sürerek bütün kürtleri zayıflıkla suçlamak ne derece mantıklıdır. Tarihimizde hep güçsüz insanlar çıkmıştır ve düşman bu güçsüz insanları kullanmıştır,oysaki biz kürtleri bir araya getirecek o kadar kahramanlıklar yaşanmışki. Neden bu kahramanları kriter olarak alıp Kürtlerin birliğinde ısrarcı olmuyoruz. Ama ne yazıkki artık birileri “benden olmayan,benim partimde olmayan,yurtsever değildir,haindir“,demeyi kendine alışkanlık etmiş.Bizler eğer bu alışkanlıklarımızdan vazgeçemezsek bizden sonra gelenler sadece bu toprak için canını verenleri düşünerek üzülecek ve onların anılarına bağlı kalmadığımız için bizi lanetleyecekler.

Kendi geleceğimize iyi bir şeyler bırakmak istiyorsak “ben“ hastalığında kurtulmamız “biz“ dememiz gerekiyor.“Ben varım,yurtseverlik benle başladı,benle temsil ediliyor“ anlayışında ısrar edenler tarihe hep suçlu olarak geçecekler.Kendisini bir ulusa referat olarak gösterenler iyi bilmelilerki bu benler ve senler savaşı değil bir ulusun var olma savaşıdır “ben“ anlayışı bundan sonra kürtlere hiç bir şey kazandırmaz ve kazandırmayacaktır.

Toplumdaki rahatsızlıkları ya da siyasi hastalıkları işaret ettiğimde isim vermekten kaçınıyorum. Nedenine gelince,çünkü bu hastalığı taşıyan kişiler de bu toplumun birer bireyidirler,hastalık ne kadar zararlıysa hastalığı çeken ne kadar zayıfsa,hastalığı ona bulaştıran da o kadar zayıftır.

Dolayısıyla kendini her şeyin başlangıcı olarak gören kişilere,bu eğilimi biz kürt toplumu aşıladık ve bu hastalığa tutulmasında biz kürtlerin büyük payları vardır.Biz birilerini işaret ederken o birilerinin arkasında hep kendimizi görüp neler yaptığımızı da iyi bir şekilde analiz etmemiz gerekir.Samimiyet, yurtseverlik,insan olmak bunları gerektiriyor.Yoksa birilerini suçlayarak sadece kürtlerin bu durmunu birilerine yükleyerek kendimizi dar alana hapsetmek ve bir kısır döngüye itmek olacaktır.

[email protected]

Bu makalede Munzur Okur aci ama gercekleri yazmis.Yilarca kürtler kendi iclerinde ihanetle suclandi asagilandi,bunu yapanlarda ne yaziki Basta Öcalan ve onun pesidne giden taraftarlariydi. "Vücutları ölgündür" Öcalan, 544 sayfalık "Nasıl Yaşamalı" adlı kitabında, "Kürt kadınların vücutları ölgündür. Pis kokarlar, soğuk ve biçimsizdirler" demisti. Ayrıca, Kürt kadınların ruhsuz olduğunu ve entelektüel kapasiteleri olmadığını savunmustu. Bu görüşlere yer veren Le Figaro, "Kürt usulü feminizm" başlıklı haberinde, "Türkiye Öcalan'ı asmakla hata eder; bu kitabı dağıtmak yeter" dedi. Ve Le figaro´nun tespiti kesinlikle dogru bir tespit oldugunu simdi bizat görüyoruz. Kürt halkından, komutanlarına ve kadınlara kadar, hemen herkesi aşağıladı. Yılmaz Güney'in sinemasını, Yaşar Kemal'in romanını, Ahmed Arif'in şiirini 'yarım' buldu. Kendi Emrindeki savascilara, ve PKK komutanlarin (golik)danasiniz demedimi, cobansiniz demedimi? Kürt halki ölü bir halkti deyip saadece cumhuriyet tarihinde,bu yana olan 26 kürt isyanini yoktan sayip,ben kürtleri diriltim demedimi? Bu gidisata kürtler karsi cikmalilar. Kendi gecmisini sahiplenemeyen gelecege sahip cikma hakini kayip eder.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.