بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

KÜRT ULUSUNUN ÖNÜNDE IKİ ALTERNATIF YOK!

Sovyet blokunun dagilmasiyla yeni bir dünya kuruldu. Daha evel iki kutuplu dünya ortadan kalkti ve dünya dengesi bozuldu. ABD´nin dünya üstündeki tartismaz hakimiyet dönemi basladi. Fakat bu sorunsuz uzun sürmedi. Bir taraftan Almanya ve Fransa´nin basini ceken Avrupali devletlerin acikca ABD´ye karsi tavir takinmasi, diger yanda Rusya´nin kendini toparlamasi ve yeni bir güc olarak kendini dayatmasi ile dünya üstündeki hegemonya mücadelesinin bu gücler arasinda gececegini ortaya cikardi. Türkiye, bu mücadele ve catismada safini giderek Avrupa ve Rusya´dan yana koydugunu giderek belirginlesmeye calismaktadir. Kürtlerde bu ayrisma va catismada yerini ABD´nin yaninda belirlemislerdir.

Sovyet blokunun yasadigi dönemlerde dünya üstündeki hegemonya mücadelesi, Dogu ile Bati blogu olarak tanimlanan gücler arasinda sürmekteydi. Sovyet blokuna karsi ABD, Avrupa ile ayni saftaydi. Fakat Sovyet blokunun dagilmasiyla bu birliktenlikte kendi icinde ayristi. Fransa ve Almanya merkezli ABD´ye alternatif politikalar ve girisimler bas gösterdi. Eki müttefikler arasinda celiskiler giderek derinlesti. Basini Almanya ve Fransa´nin cektigi Avrupa, ABD´nin askeri müdahalelerine muhalefet etmeye basladi. Bu durum ABD´nin Irak isgaliyle daha acikca su yüzüne cikti. Almanya, Fransa, Rusya, ABD´nin Irak isgaline karsi tutumlarini acikca dilendirmislerdir. Türkiye´de bu gelismelerle birlikte yeni bir dis politika olusturmasina yönelmistir.

Türkiye’nin kendine özgün bir durumu var. Bu özgünlük son Türk devletinin parcalanacagi, yok olacaklari konusunda tam parayonak bir saplantiya kendini kaptirmistir. Bu, Türk toplumunun her kesimin ikide bir tekrarladigi ve tüm politikalarinin temeline yerlestirdikleri
„hasasiyet“leridir. Asilmaz, tartisilmaz kildigi „kirmizi cizgi“leridir. Bu temelde dis politikasini belirlemekte, müttefiklerini bu hasasiyetlerine hasasiyet gösteren güclerden sectigi ve bunlarla ittifaklara gittigi TC tarihiyle özdes hale geldigi ortadadir.

Türkiye´nin siyasal ve askeri yönetiminde bulunan karar vericiler, cumhuriyetin kurulusundan bugüne varliklarini „ülke ve milletin bölünmez bütünlügü“ esasina dayandirmislardir. Bu konuda Türk toplumunda milli bir mutabakat yerlesmistir. Kimin hükümet olmasi önemli degildir. Kim hükümet olursa olsun, bu temel felsefe degismeden sürdürülmüstür.

Türkiye, ABD´nin uygulamaya koydugu „Büyük Ortadogu Politikasi“ni kendi ulusal cukarlarina karsi oldugu gerekcesiyle ABD karsiti bir cephe olusturma girisimini baslatmistir. Bölge cap?nda bag?ms?z rol oynamak isteyen Türkiye, bölge ülkeleriyle ittifaklarini ete kemige büründürmeye ve ABD karsiti bir baraj olusturmaya calistirmaktadir. Avrasyac?l?k politikasi adi altinda, Rusya ve Cin´ni yanina almaya calismaktadir. Zaten Rusya ve Cin´in ploitikasida bunu öngörmektedir.

Önümüzdeki sürec dünya Atlantikcilik, Avrupacilik ve Avrasyacilik egilim ve girisimlerin mücadele ve catismasina sahne olacaktir. Yasadigimiz cografya bu catismanin en sicak alani olacaktir. Kürt ulusuda kendini gelecege tasima ve devlet olarak tarih sahnesine cikma mücadelesinde bu catismada ulusal cikarlari geregi politikasini acik ve net olarak belirlemek zorundadir. Ortaya cikan verilere bakildiginda Kürt ulusunun bu güclerden hangisini tercih edecegini düsünmeye bile gerek kalmaksizin bu tercih kendiliginde Kürt ulusunun önüne konulmustur bile. Cünkü Kürt ulusunun safi coktan Anlantik cephesinde belirlenmistir. Buna yol acan temel etmenin Kürt ulus egemenligi gaspi temelinde gerceklesmis Ortadogu´daki statükonun korunmasinda kendi cikarina uygun gören devletlerin Avrupa ve Avrasya girisiminin aktörleri olusudur. Bu nedenle bu dünyada Kürt ulusuna yer yoktur.

Dahasi var. Daha evel ABD tarafindan SSCB´ne karsi örgütlenen siyasal islam, Sovyetlerin dagilmasiyla ABD karsitina dönüsmüstür. ABD, bu düsmani ciddiye almakta ve tedbirlerini buna uygun olarak almaktadir. Islam alemi üstünde denetimini kurabilmesi icin Ortadogu´da güvenli üsler olusturmaktadir. Bu güvenli yerlerin basinda Kürdistan gelmektedir. Bu yeni durum Kürt ulusuna cok büyük firsatlar sunmaktadir. Kürtler, Türk, Acem ve Arap barbarlarinin saldirilarina karsin ABD´nin koruma semsiyesine kavusmustur. Bu durum Güney Kürdistan´daki federe yapiya karsi Türk, Acem ve Arap müdahelesini ortadan kaldirmistir.

Sürec tüm hiziyla islemektedir. Yeryüzü güc odaklarin korkunc mücadelesine sahne olmaktadir. Su an dünya güc odaklari arasindaki sicak mücadele ve catisma bölgeside yasadigimiz cografya olmaktadir.

Kimse yanilmasin. ABD, su an Iark´ta sadece Saddam artiklari ve islami gericilikle savasmamaktadir. Dünden bugüne Ortadogu´da kurulu statükoyu kendi cikarlarina gören bölge gerici devletleri, AB ülkeleri, Rusya vs. güclerle bir bütün olarak savasmaktadir.

Kürtlerin bu mücadele ve carpismada tarih sahnesine devlet olarak cikmasi bir yerde ABD´nin bu güclerle olan mücadeleyi kazanmasina baglidir. Kürtlerin kaderi bir yerde ABD´nin Ortadogu politikasinin basarisina baglidir.

Şîroveyeke nû binivisêne

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.