Ana içeriğe atla
Submitted by Aris Arda on 30 July 2009

29 Temmuz günü Yüksek Seçim Kurulu başkent Hewlêr'de seçimlerin tam kesinleşmemiş sonuçlarını verdiği zaman merak ettiğim husus, muhalefetin verilen sonuçlara karşı takınacağı tavırdı.

Çünkü daha önce Gorran Listesi ile Hizmet ve Reform listesi hem ayrı ve hemde birlikte yaptıkları açıklamalarda Kürdistan Listesinin seçimlere hile karıştırdığını ileri sürerek çok sert eleştiriler yapmışlardı.
Bu sert açıklamalara seçimin gidişatına ilişkin eleştirilerin yanında, Hewlêr'de seçim sonrasında muhalafete ait çeşitli parti ve grupların binalarına yapılan saldırılar neden oldu.

Seçim sonuçları büyük oranda ortaya çıkmış durumdadır.

Kürdistan Listesi:%57,24,
Değişim Listesi: %23,75,
Hizmet ve Reform Listesi:%12,8
İslami Hareket Listesi: %1,45,

Kürdistan Başkanlığı için ise
Kak Mesud Barzani:%69,57,
Dr. Kemal Mirawdeli:%25,32,

Kürdistan'daki azınlıklardan Asuri-Suryani-Keldani, Türkmen ve Ermenilerin listeleride kendilerine kontenjan ayrılan 11 sandalye için yarıştılar.
Yukarıdada belirtiğim gibi bu seçim sonuçları açıklandığı zaman merak ettiğim muhalefetin tavrıydı.

Goran, Hizmet ve Reform Listeleri ayrı ayrı yaptıkları basın açıklamalarında „ kesinleşmemiş seçim sonuçlarını kabul etmeyeceklerini“ deklere ettiler. Fakat, daha sonraki günlerde yapılacak kesinleşmiş seçim sonuçlarına dair tutumlarını „yaptıkları şikayetlerin gözönüne alınıp alınamayacağına“ bağladılar.

Bilindiği gibi Yüksek Seçim Kurulu, dün başkent Hewlêr'de yaptığı açıklama „324 seçim birimine dair yapılan 197 şikayetten dolayı hâlâ bu sandıkların oy sayımı yapılmamıştır“ dedi.

Yüksek Seçim Kurulu bu konuda yapılan şikayetleri değerlendirecektir.
Basına yansıdığı kadarıyla sözkonusu olan seçim sandıkları 150 bin oy içermektedir.

Yüksek Seçim Kurulu bu oyların bir kısmını yada tamamını iptal etse yada etmese seçim sonuçlarını fazla etkilemeyecektir.

Bu seçimlerden çıkarılacak sonuçları şöyle özetleyebiliriz:

1) Kürdler, bazı aksaklıklara rağmen çok ciddi, demokratik, çok sesli ve çok renkli bir seçim sürecini yaşadılar. Bunun için seçime katılan tarafların seçim programlarına, seçim boyunca yaptıkları propagandalara ve gerçekleştirdikleri kitle toplantılarına bir göz atmak yeterli olacaktır.

2) KDP ve YNK yıllarca uğruna iç savaş yürütükleri iktidar yarışını bu sefer ortak liste ile girerek halkın hakemliğine bıraktılar. Her ne kadar bu iki parti iktidar imkanlarını da bir çok ülkede olduğu gibi az yada çok kullandılarsada seçimi halkın iradesine bıraktılar.

3) Bu seçimlerin en dikkat çekici ve herkesi şaşırtan seçimlere damgasını vuran „Gorran“ yada „Nawşirwan olayı“ dır.
Aslında bu „Nawşirwan Olayı“ denilen hadise ciddi ve kapsamlı bir şekilde irdelenmesi gerekir. Bu oluşumun 90 günlük bir mazisi olmasına rağmen, KDP ve YNK gibi Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesinin iki temel gücüne meydan okuyarak Kürdistan'daki oyların %24'üne yakınını alabildi.

Nawşirwan Mustafa'nın önderliğindeki büyük oranda spontan gelişen ve Kürdistan'daki siyasal güçlerin kompozisyonu değiştiren bu olayın en temel kaynağı YNK ve KDP iktidarının eksiklikleri/yanlışlıkları ve açmazlarıydı.

Bu seçim boyunca ben Nawşirwan Mustafa'nın Kerkük Meselesiniden yolsuzluğa; ulusal güvenlikten komşu devletlerle olan ilişkilere; devlet ve parti ilişkilerinden, Hewlêr ve Bağdat ilişkilerine; kadın, genç, çocuklar, sağlık ve eğitim sistemini konu alan 16 konuşmasını, onlarca söyleşisini ve bir o kadarda makalesini okudum.

Her konuşması belli bir konuya ilişkindi. Konuşmaları sade, inandırıcı ve çeşitli argümenlerle temellendirilmiş durumdaydı.

Kuzey Kürdlerinden bazıları yağcılıktan; bazıları Nawşirwan ile geçmişte yaşadıkları sorunlardan; diğerleri ise Güney'e ve özellikle Goran çevresinin gösterdiği seçim performansı hakkındaki bilgisizliklerinden bir dizi yanlış tespitler yaptılar.

Gorran Listesinin bu başarısını Araplara yada Türklere bağlayanlar tam bir cehalet içindeler ve ciddiye almak mümkün değil.
Çünkü, Nawşirwan Mustafa Kerkük Meselesinin Kürdistan lehine çözülmemesinin sorumluğunu KDP ve YNK yüklüyor. Herkesin Maliki'yi terk ettiği(Fazilet ve Sadir çevresinin Hükümetten ayrılması) bir ortamda Kürdlerin onu iktidarda tutuğunu ve Kerkük meselesinin çözümü için kozlarını kullanmadığını söylüyor.

Ayrıca Germiyan'nın mıntıkasında var olan kazaların Gorran Listesini ilk sıraya taşıması ve Mam Rustem gibi bazı kadroların Nawşirwan ile hareket etmesi onun Kerkük politikasını doğru bulduklarından olacak.

Nawşirwan Mustafa, Türkiye Meselesinde ise Güney Kürdistan Yönetiminin Türkiye vb ülkelerle kapalı kapılar ardında yaptığı karşı çıkıyor ve yapılan görüşmelerin parlamento'ya götürülmesini ve halk ile paylaşmasını istiyor.

Yine 1991 ayaklanması fikrinin mimarlarından bir kaç kişi varsa bunlardan biride Nawşirwandır. Bu düşünceyi Kürdistan Cephesine kabul ettirmek için en çok çaba sarfedenlerin başında geliyor. Güney Kürdistan'da parlamentosunun federasyon konusunda aldığı karar konusundada onun tavrı biliniyor.

Bunları anlatmamın nedeni Nawşirwan’ın Kürdlerin ulusal talepleri konusunda KDP ve YNK'nin gerisinde olmadığını söylemek içindir.
Gorran çevresinin çok açık ve net bir şekilde kaleme alınan bir seçim programı vardı. Nawşirwan Gorran adına yaptığı seçim konuşmaları ve verdiği sözler var.

Ayrıca Gorran Listesinin adayları halkın önünde toplu bir şekilde Parlamento'ya gittikleri taktirde bağlı olacakları ilkeleri içeren bir „Gorran Yemini“ yaptılar.

O kadar aydın, akademisyen ve halkın destek verdiği Gorran Listesi, uzaydan gelmedi, kimse aptal değil, ona oy verenlerde dış düşmanlarımızın oynuna gelerek bu işe girişmediler.
Yani Güney'deki bu gelişme bazı Kuzeyli aklı evvellerin ve dalkavukların kavramayacakları boyutlardadır.

4) Gorran Listesinin çok kısa bir zaman zarfında gösterdiği bu büyük performansın KDP ve YNK tarafından ciddi bir şekilde irdelenmeye tabi tutulması ve gereken derslerin çıkarılması gerekir. Sözkonusu olan iki partinin Kürdistan'daki dalkavuklarının söylemlerini bir kenara bırakarak, muhalefet tarafından eleştirilen tüm konular üzerine yeniden düşünmeleri gerekir.
KDP ve YNK yarım yüzyıldan beri büyük bedeller ödüyerek mevcut olan kazanımların elde edilmesinde öncü ve mimar rolunu oynadılar.
Gelinen yerde bu partiler parti strüktürleri ve kadroları üzerine ciddi bir şekilde düşünmek ve yeni kuşaklara yol açmak zorundalar.
Bir kaç yıl önce YNK Örgüt Birimlerinin seçimini yaptı. Bu seçimlerde yalnızca YNK üyeleri oy kullandı. Nawşirwan grubu Xosret ve Mam Celal gruplarından sonra üçüncü oldu.

Nawşirwan süreç içinde yolunu ayırdı. Bu seçimlerden önce Mela Baxtiyar yaptığı bir açıklamada YNK'nin 400,000 üyesi var, bunlardan 3 yada 4 bini Nawşirwan ile birlikte hareket ediyor diye.
Seçimler yapıldı. Gorran Listesi Suleymaniye'de KDP, YNK ve dört partinin kurduğu Hizmet ve Reform listesinin aldığı oyların toplamından daha fazla oy aldı.

Kürdistan'da iki buçuk milyon cıvarında seçmen var, bunun bir milyon iki yüzbini Suleymaniyededir.

5) Hizmet ve Reform Listelerini oluşturan Yekgirtuyî Îslamî Kurdistan, Komelay Îslamî, Zehmetkêşanlar ve Sosyalistlerin daha önceki Parlamanto'da daha fazla temsilcileri vardı. Bu seçimlerde elde ettikleri %12,8 oranıyla daha az temsilci yeni parlamentoya gönderirler. Bu İslami çevrelerden bir kesim seçmen İslami Harekete yönelmiş olabilir. İslami hareketin bu seçimlerde aldığı oy oranı %1,40 cıvarındadır. Bu oylarda Hizmet ve Reform Listesine katarsak yine oy kaybına uğradıklarını görüyoruz.

Şu tespiti yapmak yerinde olacaktır.
Îslamî hareket Güney Kürdistan'da 1991 yılından sonra katıldığı tüm seçimlerde hep oylarını artırarak ilerliyordu. İlk defa bu seçimlerde bırakın oylarını artırmayı, gerilemeye başladılar.

6) Kürdistan'daki sosyalist solun durumu bir felaket. Kürdistan Komunist Partisinin bazı sol çevrelerle yaptığı ittifak listesi %0,82 oranında oy aldı.

7) Kürdistan başkanı Kak Mesud Barzani’nin, Kürdistan Listesinin aldığı %57,34 oranını aşarak, %70 oranında oy alması, onun partiler ve listeler ötesinde bir konuma sahip olduğunu gösteriyor. Bu arada şunuda vurgulamak gerekir ki, Dr. Kemal Mirawdeli'nin bu seçimlerde elde ettiği %25 oranı Kürdistan seçimlerini takip eden tüm gözlemcileri hayret içinde bıraktı. Çünkü seçimlere katılan hiç bir liste açık bir şekilde Kemal Mirawdeli'ye sahip çıkmadı, basın ve yayın organlarını onun hizmetine sunmadı, doğru dürüst bir afişlemeside olmadı. Ama gelinen yerde %25 oranında bir oy ortada var. Bu olay Qeladiza'daki Mirawdeli'lerle açıklanacak gibi değildir. Suleymaniye'nin bu gelişmede belirleyici rol oynadığını söylemek gerekiyor..(Şehirlere göre oyların dağılımı yayınlandığı zaman daha sağlıklı değerlendirmeler yapılabilinir)

8) Rahmetli İbrahim Ahmed'in oğlu, Mam Celal'ın eşi Heroxan'ın kardeşi Halo İbrahim Ahmed başkanlık yarışında aldığı oy oranı %3,49 cıvarındadır. Buda Kürdistan'ın bazı alanlarında aile ve aşiret ilişkilerinin işlemediğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Dr. Halo İbrahim Ahmed'in seçim sonuçlarına ilişkin açıklamanın yapılmasından hemen sonra Kak Mesud'u arıyarak ve mesaj yayınlayarak kutlaması çok centilmence bir tavırdı.

9) Bu seçimlerle birlikte de facto KDP ve YNK ittifakının dağılmasına bağlı olarak bir çok koalisyon imkanları ortaya çıkmaya başladı.

KDP-YNK koalusyonu,
KDP, Goran ve Hizmet ve Reform koalusyonu,
YNK, Goran ve Hizmet ve Reform koalusyonu,

Son ihtimal gerçekleştiği taktirde Kürdistan başkanı KDP'den, Başbakan ve Parlamentonun aritmetik çoğunluğu diğer güçlerden olacak.
Böyle bir ihtimal gerçekleşirse Fransa'daki kohabitasyon örnekleri ortaya çıkacaktır.

Bunlar sadece oy oranına bağlı olarak hayal edebileceklerimiz ihtimaller.

10) Bu seçimlerle iktidar partileri halktan büyük bir ihtar ve uyarı aldılar. Halk, bundan sonra siz eskisi gibi istediğiniz şekilde hareket edemezsiniz, size bir muhalefet veriyoruz. Önümüzdeki Parlamento'da %40 cıvarında bir oposizyon olacak. Eğer muhalefet seçim boyunca halka verdiği sözleri yerine getirirse, çok renkli bir parlamanto ile karşı karşıyayız.

11) Bu seçimlerde yurtdışında bulunan Güneyli Kürdler oy kullanamadılar. Önümüzdeki süreçte Irak Parlamentosu seçimleri olacak ve yurtdışıda oy kullacak. Kürdistan'daki mevut olan listeler o seçimlere de bağımsız katılacaklarını söylüyor. O zaman Güney Kürdlerin bu seçim listeleri arasında gerçek dağılımını daha net bir şekilde görebilir.

Sonuç olarak, benim temenim Goran, Hizmet ve Reform Listeleri önümüzdeki süreçte açıklanacak seçim sonuçlarını kabul eder ve demokratik sürece angaje olmalarıdır. Eksikler ve hatalar olur, ama bunları sebep göstererek

demokrasi sürecini çıkmaza sokmaya hiç kimsenin hakkı yok. Önemli olan var olan demokrasi sürecini daha ileri boyutlara taşımak, devlet kurumlarını çağdaş bir zemine oturtmak ve hukukun üstünlüğünü sağlamaktır. Hewlêr'de yaşanan olayları, seçim sürecinde yaşadığı iddia edilen hukuksuzluklardan daha tehlikeli buluyorum.. Kürdistan Başkanı Kak Mesud'un Hewlêr olayları ardında Kürdistan İçişler Bakanına kamuoyuna açık mektubu tam yerindeydi. Kürdistan Başbakanı Nêçirwan Barzani'nin olaylardan sonra Yekgirtu ve Komelay İslami'yi ziyaret etmesini doğru buluyorum. Fakat, saldırılara uğrayan Gorran çevresini ziyaret etmemesi ve yaptığı açıklamada Gorran çevresine yapılan saldırılardan hiç sözetmemesi kötü bir gelenek oluşturuyor. Sonuçta sayın Nêçirwan Barzani herkesin Başbakanıdır.

Bu seçimlerde Kürd halkının ezici çoğunluğunun oylarını alan ve yeniden halkın doğrudan oylarıyla Kürdistan Başkanı seçilen Kek Mesud Barzani'yi ve seçimlerde başarı gösteren tüm listeleri kutluyorum.
Sizin başarınız halkımızın başarısıdır.

Sizleri tüm Kürdlerin kaderini belirleyecek Kerkük gibi büyük sorunlar bekliyor.

Gözlerimiz sizlerin üzerinde olacaktır.

Aris Arda

30.07.2009

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.