Skip to main content

Çağrı | Tevgera Kawa

Sömürgeci-faşist TC’nin , karadan ve havadan büyük bir askeri güçle Efrine saldırısını şiddetle kınıyoruz.  Bu işgal ve soykırım hareketinin bir an önce son bulması, dünya kamuoyunun harekete geçmesi, uluslararası kuruluşların ve güçlerin TC’ye geri adım attıracak önlemler almasını istiyoruz. Mücadelenin her biçimini kullanarak herkesi bu işgal saldırısına karşı mücadele etmeye çağırıyoruz.


Günlerdir Efrine yapılan saldırı bütün Kürdlere ve Kürd kazanımlarına yapılan saldırıdır. TC sömürgecileri Kürdlere karşı topyekün savaş başlatmıştır. Orantısız bir güç kullanımı sözkonusudur. Bu diğer bir boyutuyla Kürd soykırımıdır.


Osmanlının son döneminden günümüze kadar Kürdistan ülkesi parçalanmış, paylaşılmış ve  inkar edilmiştir. Kürdlerin hakkı olan bağımsızlık ve özgürlüğü tanımak yerine sürekli soykırıma tabi tutulmuştur. TC bütün tarih boyunca gelmiş geçmiş en büyük Kürd düşmanıdır. Kürdlere yönelik sürdürdüğü bu inkar ve imha politikası diğer sömürgecilere de örnek teşkil etmiştir. Irak ve Suriye sömürgeci güçlerin içine düşdükleri iç savaş ve istikrarsızlığın oluşturduğu ortamda,  Kürdlerin ulusal hak ve özgürlüklerini elde etme imkan ve tarihi fırsatların oluştuğu bir dönemde TC saldırıya geçmiştir. Kürd ulusal hak  ve özgürlüklerinin önüne dikilmiştir.  Güney ve Rojawa Kürdistan’ındaki oluşumları ortadan kaldırmak için Sunni Araplarla ittifak içinde İD’yi oluşturup Kürdistan’da soykırıma giriştiler. Amaçlarını gerçekleştiremeyince şimdi bu dört sömürgeci devletin kendisi savaşa girdi. Kerkük’te başlayan plan Efrin’de devam ediyor. Zaman zaman birbirine karşıtmış gibi görünselerde dört sömürgeci devlet koordineli hareket etmektedir.  Burada başrolü TC ve İran oynamaktadır.
Neu-Osmanlı ve “kızıl elma” hedefi peşinde koşan TC Efrinden Kerkük’e kadar olan Kürdistan topraklarını işgal etmek için fırsat kolladığından yıllardır  sürekli gündemde tutmaktadır. 


Soykırımın bir insanlık suçu olarak yargılandığı günümüz dünyasında,  kuruluşundan bugüne TC yapıtığı soykırım ve etnik arındırmadan dolayı bırak yargılanmayı tersine mükafatlandırılmıştır. Şimdi de utanmazca başta ABD, Rusya ve Avrupa ülkelerine dönerek ya Kürdlerin soykırımında destek olmalarını eğer  destek vermiyorlarsa sessiz kalmalarını istemektedir.


Sömürgeci TC’nin saldırı ve işgalinin hiç bir hukuki ve haklı gerekçesi yoktur. Efrin zaman zaman TC’nin desteğinde islami çihatçıların saldırısına uğramışsa da kendini savunmuş, savaşın dışında kalarak, zorluklara rağmen kendi yağında kavrulan bir yaşamı sürdürmektedir. Nedir mesele burada yaşayanların büyük çoğunluğunun Kürd olmasıdır. Yaklaşık olarak 500 bin nüfusluk alan TC’yi tehdit ediyormuş. Şimdi bu iddiaya kargalar güler. Halbuki 2012’den bu yana  sürekli buranın halkı TC’nin top atışlarıyla taciz edilmektedir. Bunlar yetmediği gibi şimdi de işgale kalkışmıştır. Şimdiden sayısı yüzlerle ifade edilen sivil insanlar, kadın ve çocuk katledilmiştir.  Bu saldırı yüzbinlerce insanın yerinden yurdundan sürülmesi, sivil halkın çocuk, kadın, genç, yaşlı insanın öldürülmesi demektir.  Kendini islami-faşist milislere karşı savunan halk, islami-faşist TC devletinin soykırımına terk edilemez. TC ile İD arasında hiç bir fark yoktur. Dünya güçleri bu konuda iki yüzlü bir politik tutum takınamaz ve takınmamalıdır. Bu işgal ve soykırım girişimine dur demelidirler.


Biz “TC’nin güvenlik kaygılarını anlıyoruz” kadar saçma bir laf yoktur. TC’ye dışarıdan bir saldırı var mıdır? Hayır.  O zaman nedir mesele? Bölgede emperyalist hegemonya peşinde koşan TC , enbaşta Kürd soykırımı yapmak, ikincisi, yeni topraklar ilhak etmek, üçüncüsü,  işgal ettiği bölgelerde etnik arındırma yapma amacındadır. Şimdiden tartıştıkları işgal ettikleri bölgelere kimleri yerleştirecekleri meselesidir. Peki o toprakların asıl sahipleri ne olacak?


TC bölgede güç dengelerini hesaplayarak Rusya ile anlaşarak Efrine saldırmıştır. Uluslararası güçlerin Kürdler için bedeli oldukça büyük bir savaşı göze alamayacağı gerekçesinden yola çıkmıştır. Saldırgana taviz verilerek imtiyaz tanınarak yatıştırılamaz. Tek çare onun anladığı dilden konuşmaktır. Efrinde TC’nin alacağı yenilgi islami faşizmin  ve TC’nin çözülüşünü beraberinde getirecektir. Uluslararası güçler bütün insanlık için tehlike olan islami faşist terörü bertaraf etmek istiyorsa onun asıl karargahını oluşturun TC’ye karşı harekete geçmelidir.  TC’ye dur demeli ve TC’yi caydıracak tedbirlere başvurmaktan kaçınmamalıdır. Eğer bu şimdi harekete geçilmezse sonra bedeli daha büyük bir savaşla karşı karşıya gelmeleri kaçınılmazdır.
Bu savaş Kürdler için bir varoluş ve yokoluş sürecidir.  Nasıl ki İD’ye karşı birlikte savaştılarsa TC ve diğer sömürgecilere de birlikte karşı koymalıdırlar.


KAWA

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.